'KARIŞIKLIĞIN GİDERİLMESİ LAZIM'
Üç ülkenin yapıcı girişimleriyle son günlerde yaşanan yüksek tempolu diplomatik sürecin niteliği ve olasılı sonuçları ile ilgili MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Dış Politika ve Güvenlik Politikası eski Danışmanı, askeri uzman, emekli Deniz Kurmay Albayı Prof. Dr. Celalettin Yavuz, Sputnik'e şu değerlendirmelerde bulundu:
"Daha ayın 20'sinde Rusya, Türkiye ve İran Dışişleri Bakanları Moskova'da bir araya geldi ve Suriye'nin toprak bütünlüğü bağlamında bir uzlaşmaya gidildi. Hatta Türkiye de muhaliflerle aranın düzeltilmesi için aracılık yapacağına dair taahhütte bulundu. Bunun anlamı şu: Suriye'de Esad yönetimi ve onu destekleyen Rusya, İran, Lübnan Hizbullahı hem IŞİD'e karşı mücadele ediyor aynı zamanda Esad'ı devirmek isteyen muhaliflere karşı. Bu muhalifler de Türkiye'nin yanındaydı.
Şimdi 20 Aralık 2016 tarihli Rusya, Türkiye, İran Dışişleri Bakanlarının almış olduğu uzlaşma kararı sonucunda bu durumun giderilmesi lazım. Yani Esad'ı devirmeye yahut Esad'a karşı mücadele eden Türkiye'nin de desteklediği Suriye muhaliflerinin artık Esad'a karşı mücadeleden vazgeçmesi, Esad'ın da onlara karşı zor kullanmaktan vazgeçmesi gerekli. Esas olarak bunun çözülmesi gerekli.
Karışıklık buradaydı ve bunun için de Moskova ve Ankara'da yapılmakta olan ve Astana'da yapılacak olan görüşmeleri son derece olumlu buluyorum. Çünkü öbür türlü tamamen bir karışıklık hakim olurdu. O zaman Türkiye'nin desteklediği silahlı muhalifler Esad yönetimiyle çatışmaya devam ederlerse o zaman Rusya, Türkiye ve İran'ın yapmış olduğu uzlaşmanın bir anlamı kalmaz. Burada tabi itici güç, Rusya'nın tutumu. Rusya'nın hem Türkiye'yi hem de Esad'ı ikna edeceği kanaatindeyim. Rusya burada Türkiye ve Esad arasında arabulucu. Bunu ancak Rusya yapabilir.
Ben şahsen bu süreçten umutluyum. Özellikle Rusya, Türkiye ve İran'ın bir araya gelmesi ve uzlaşma sağlaması bence Suriye'nin geleceği konusunda, bölge istikrarının tekrar yakalanması konusunda son derece önemli bir kilometre taşıydı. Bundan sonraki görüşmelerin de pozitif yönde ilerleyeceğini düşünüyorum. Yeter ki arada bir provokasyon olmasın.