Güvenlik analisti Gürcan: ÖSO buharlaşırsa askerlerimiz IŞİD ile kafa kafaya kalabilir

RS FM'de Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuşan Metin Gürcan, El Bab operasyonunda 20 gündür bir tıkanıklık olduğunu belirterek bunun ana nedeninin müzakereler olduğunu söyledi. Gürcan "Türkiye ilk defa stratejik hedefleri tam olarak belli olmayan bir askeri harekat yürütüyor. Masada müzakereler sürerken aynı zamanda sahadaki gerçekliği de kontrol etmek ve bunu senkronize bir şekilde yapmak zorunda" ifadelerini kullandı.

‘EL BAB'IN ANAHTARI RUSYA'DA'

Gürcan, stratejisi belli olmayan bir operasyonda zafer ya da yenilgi kriterlerinin de belirsiz olduğunun altını çizdi. El Bab operasyonunda nihai hedefin bilinmediğine dikkat çeken Gürcan, "Bugün El Bab'ın anahtarı Rusya'da. Rusya bu anahtarı kime verecek? Türkiye zafer kazandık dedikten üç ay sonra Rusya anahtarı Türkiye'den alıp ‘Anahtarı gerçek sahibine, Esad'a teslim ediyoruz' dediğinde Türkiye ne yapacak? Peki, yaşanan can kayıpları ne uğruna yaşanmış olacak?" diye sordu.

‘BİZİM MUSUL DERSİNE İYİ ÇALIŞMAMIZ GEREK

IŞİD'in Cerablus'un aksine tıpkı Musul'da olduğu gibi Bab'da da çok iyi hazırlandığını söyleyen Gürcan, kentte sivillerin bulunmasının IŞİD'e avantaj sağladığını ifade etti. Gürcan "IŞİD ‘insan arazisi' üzerine strateji kuruyor. Tıpkı Musul'da olduğu gibi, intihar saldırıları ile ‘güdümlü füze'ler şeklinde hareket ediyor. Bu stratejisi ile Musul operasyonunu püskürtmeyi başardı. 30 bin kişilik birlik 7 bin kayıp, 10 bin yaralı ile geri çekilmek zorunda kaldı" şeklinde konuştu. Gürcan, IŞİD'in El Bab'ta da aynı stratejiyi izlediğini belirterek "Bizim Musul dersine iyi çalışmamız gerek" dedi.

El Bab operasyonunda bir diğer önemli noktanın Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) ‘tartışmalı sicili' olduğunu belirten Gürcan, "ÖSO bir anda sahadan buharlaşıp firar edebiliyor. TSK'nın önünde olması gereken ÖSO kritik bir anda buhar olduğunda, askerlerimizin IŞİD ile kafa kafaya kalma riski var" dedi.

‘ORTADOĞU DAYATILAN HER NİZAMI GERİ KUSUYOR'

Gürcan, önümüzdeki sürecin puslu, belirsiz bir ‘kaotik fırtına' olduğuna dikkat çekerek Türkiye'nin kaosu yönetmek konusunda kafa yorması gerektiğini söyledi. Gürcan şöyle konuştu: "2015 sonunda Ankara'da bir toplantı arasında Moskova'dan gelen Rus bir akademisyen ‘Siz Türkler' dedi, ‘Kaosu yönetmek yerine hâlâ Ortadoğu'ya kafanızdaki nizamı dayatıyorsunuz. Anlamıyorsunuz, Ortadoğu dayatılan her nizamı geri kusuyor. Artık Ortadoğu'da düzen kurmak yerine kaosu yönetmek zamanı' demişti. Ortadoğu'da etkili olmak isteyen her devletin bunu düşünmesi gerekiyor."

‘BELİRSİZLİKLER PRENSİ HENÜZ SAHNEYE ÇIKMADI'

20 Ocak'tan sonra bu ‘kaotik fırtına'nın daha da artacağını belirten Gürcan, "ABD'de belirsizliğin ve kestirilemezliğin prensi Trump'ın 20 Ocak'ta göreve başlamasıyla birlikte kaotik fırtına şiddetlenecek. Zira bu süreçte Rusya'nın hayata geçirdiği oyuna ABD'nin ne tepki vereceğini bilmiyoruz. Yani Belirsizlikler prensi henüz sahneye çıkmadı" dedi.

‘İÇ VE DIŞ SİYASET ARİTMETİĞİMİZ DEĞİŞTİ'

Gürcan son olarak Türkiye'nin iç ve dış siyaset aritmetiğinin de değiştiğini vurguladı. Sorunları içeride çözemedikçe, dışarıya taştığını ve çözüm mekanizmasının da artık uluslararası ortamda kurulduğuna dikkat çeken Gürcan, "Örneğin IŞİD, PKK ve FETÖ gibi üç önemli tehdidi kendi içimizde çözemeyip sorunu Rusya ve ABD'ye doğru itiyoruz ve çözüm bekliyoruz. ABD ya da Rusya günün sonunda kendi çıkarlarını mı düşünür, Türkiye'ninkileri mi? Bu soru üzerine düşünmemiz gerekiyor" dedi.