Rusya, İran, Türkiye dışişleri ve savunma bakanları Suriye'deki duruma ilişkin önceki gün yaptıkları görüşmelerin ardından Moskova Deklarasyonu olarak adlandırılan bir metin yayımladılar. Ortak deklarasyonda, askeri müdahalenin çözüm getirmeyeceği, Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyulduğu, ülke çapında bir ateşkesin önemi, ve IŞİD ve El Nusra'yla mücadeleye vurgu yapıldı. Deklarasyonda, Suriye hükümeti ile muhalefet arasındaki muhtemel anlaşmada garantörlüğe hazır olunduğu da bildirildi.
Moskova'da yapılan görüşmeleri Sputnik'e değerlendiren TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler'den Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek'e göre, Rusya ve İran'la birlikte Türkiye'nin yer aldığı üçlü mekanizma Ankara'nın dış politikasını etkileyecek. Suriye'de IŞİD'e yönelik mücadele dışında çatışmaların artacağını düşünmediğini belirten Özpek, iç savaş döneminin sona erdiğini ifade etti.
Türkiye'nin bu mekanizmada yer alarak, başka bir aktörle müzakere etmeyeceğini gösterdiğini düşünen Özpek, Ankara'nın Suriye konusunda İran ve Rusya'yla çalışacağını ilan ettiğini belirtti:
"Üçlü mekanizmaya girerek Türkiye, Suriye konusunda herhangi bir inisiyatif alırken bu iki devletin dışında başka herhangi bir devletle müzakere etmeyeceğini ve herhangi bir plan içerisine girmeyeceğini taahhüt etmiş oldu. Dolayısıyla üçlü mekanizma Türk dış politikasını özellikle Suriye meselesinde, diğer aktörlerle flört etmesini zorlaştırıyor. Biraz daha netleştireyim, üçlü mekanizma sayesinde Türkiye ne Avrupa Birliği'yle ne Amerika Birleşik Devletleri'yle ne de NATO'yla, Suriye'nin geleceğine ilişkin bir işbirliğine girmekten imtina ettiğini ilan etmiş oluyor."
‘ABD İLE İTTİFAKTAN İSTEDİĞİNİ ALAMADI'
Ankara'nın Suriye politikasında güçlü bir aktöre ihtiyaç duyduğunu ve bir süre ABD ile çalıştığını ifade eden Özpek, Türkiye'nin bu ittifaktan istediğini elde edemediğini söyledi:
"Türkiye için başından beri Suriye politikasını tek başına yürütmekten ziyade bir üçüncü aktörün inisiyatifine bırakmış gözüküyor. Bu 2016 senesine kadar Amerika Birleşik Devletleri'ydi. Kendi bir politika izlemekten ziyade, daha kuvvetli, bölge dışında bir gücün politikasını yürütmek, yönetmek için gönüllü oldu. Bu hem daha az maliyetliydi hem de başarı şansı daha yüksek bir politikaydı. Fakat Türkiye'nin uzun süre ABD ile olan ittifakından beklediğini bulamadığını görüyoruz"
Moskova'da varılan anlaşmanın önümüzdeki dönemde Suriye geneline nasıl etki edeceğine ilişkin değerlendirmede bulunan Burak Bilgehan Özpek, IŞİD'le savaşmanın Suriye'nin meselesi olmaktan çıktığını, uluslararası bir konu haline geldiğini vurgulayarak önümüzdeki dönemde bu mücadelenin yoğunlaşacağı değerlendirmesinde bulundu. Özpek'e göre Suriye'de çatışma dönemi sona erdi:
"Cihatçı muhalefet ile merkezi yönetim arasındaki çatışmaların daha fazla büyüyeceğini tahmin etmiyorum. Geriye iki çatışma hattı kalıyor. Birincisi merkezi yönetimin IŞİD'le olan çatışması, ikincisi Kürtlerle olan çatışması. Kürtlerle olan çatışmasının da çok muhtemel olduğunu düşünmüyorum. Çünkü Kürtler bu pazarlık masasına oturmaya ne kadar niyetli olduklarını daha önce defalarca beyan ettiler.
"Önümüzdeki dönemde Esad'ın kontrolü sağladığı, gücünü Kürtlerle paylaştığı ve uluslararası bir koalisyonun IŞİD karşıtı operasyonlarına destek verdiği bir dönemi yaşayabiliriz ve iç savaş döneminin sona erdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz" dedi.