"Orada yasal olarak öz kaynağın yüzde 20 artı/eksisi kadar bir sınır var" diyen Akben, bankaların bu sınırlamalar çerçevesinde pozisyonlarını yönettiklerini dile getirdi.
Akben, bundan dolayı bankaların döviz talebi noktasında bir olumsuzluk olmadığını, bunun da piyasayı rahatlattığını ifade etti.
Bireylerin kredilerde dövizle borçlanmasının yasaklanması için alınan kararın ne kadar doğru olduğunun bu dönemde anlaşıldığına işaret eden Akben, bankaların döviz kredilerini herkese vermediğini, döviz kredisi alacakların ya ihracatçı ya da turizm gibi birtakım döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan firmalar olması gerektiğini anımsattı.
BDDK Başkanı Akben, gelecek dönemde gerek Rusya, gerek Çin, gerekse diğer ülkelerle yapılacak olan yerel para birimi cinsinden ticaret anlaşmalarının uygulamaya konmasının son derece önemli olduğunu, bunlar dışında başka ülkelerle de ticarette yerel paraların kullanılmasının önemli olduğunu söyledi.
"Bankalarımız turizme yönelik ruble üzerinden kredi verebilir" diyen Akben, bu konuyu bankalarla görüştüklerini, onların şimdi bu alanda bir çalışma yaptıklarını kaydetti.
Akben, "Eğer bu konuda da bir açılım sağlanırsa, ki zaten Rus turist ruble verir, eğer kredi de ruble olursa kendi içinde bir ticaret oluşmuş olacak" ifadelerini kullandı.
Ticarette dolar ve euro dışında başka para birimlerini kullanmanın reel sektör ve vatandaş tarafından da yaygınlaşmasının önemli olduğuna dikkati çeken Akben, bu konuda topyekûn bir bilince ihtiyaç olduğunu, döviz cinsinden de çeşitlilik artırılabilirse durumun çok daha iyi olacağının altını çizdi.