Karlov’un öldürülmesini ‘iyi hesap edilmiş bir suikast’ olarak tanımlayan Özbilici, silah seslerinin duyulmasıyla sergi salonunda bir kargaşa başladığını söyleyip şöyle devam etti: “İnsanlar korkmuştu; kolonların arkasına, masaların altına saklandılar, yere yattılar. Ben de korkmuştum, afallamıştım ama duvarın arkasına saklanabildim ve işimi yaptım. Fotoğraf çektim.”
“Olan biteni anlamam birkaç saniye sürdü: Bir adam önümde öldü, bir hayat gözlerimin önünde yiyip gitti” diyen Özbilici, saldırıyı gerçekleştiren Mevlüt Mert Altıntaş’ın ‘tedirgin olduğunu, Büyükelçi’nin etrafında dönüp durduğunu ve duvardaki bazı fotoğrafları parçaladığını’ söyledi.
© AP Photo / Burhan ÖzbiliciKarlov'un öldürüldüğü saldırıda üç kişi de hafif şekilde yaralandı.
Karlov'un öldürüldüğü saldırıda üç kişi de hafif şekilde yaralandı.
© AP Photo / Burhan Özbilici
Özbilici olay anındaki mesleki refleksini ise şu sözlerle açıkladı: “Ben tabii ki korkmuştum, saldırganın bana yönelmesi halinde olabileceklerin farkındaydım ama biraz ilerleyip onu ve sinmiş, korkmuş rehinelerini fotoğrafladım. Şöyle düşünüyordum: Buradayım, yaralansam ya da vurulsam da ben bir gazeteciyim. İşimi yapmak zorundayım.”