Türkiye'ye kim düşmanlık ediyorsa Avrupa'da ve başka ülkelerde itibar görüp üst düzeyde ağırlandığına da dikkati çeken Bozdağ, Almanya Cumhurbaşkanının Can Dündar'ı sarayda ağırladığını hatırlatarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
'CAN DÜNDAR DENEN BU ZAT'
"Ben sordum, buradan bir kez daha soruyorum. Can Dündar denen bu zat, Almanya'nın hayrına, yararına, hangi iyi şeyi yaptı da Almanya Cumhurbaşkanı onu sarayda ağırladı. Veya Türkiye'nin hayrına, yararına iyi şey yaptı da başka bir ülke, 'sen iyi işler yapıyorsun' diye onu böylesi iltifata layık gördü. Veya insanlığın hayrına, yararına hangi işi yaptı da devlet başkanı düzeyinde kabul edilme hakkı görüyor. Var mı iyi bir şey? İnsanlık için Almanya için Türkiye için ne yaptı? Çok net olan şey şu; Türkiye'ye ihanet etti, Türkiye'nin aleyhine çalıştı, Türkiye devletini ve hükümetini uluslararası alanda zora sokmak, suçlu göstermek için planlanan bir oyunun ahlaksız bir taşeronluk vazifesini yaptı, şimdi de ödüllendiriliyor. Ödül görmek istiyorsanız, Türkiye'ye sövün, sizi başının üstünde taşımaya hazır niceleri var.
Avrupa'ya buradan şunu söylüyoruz; Türkiye'nin aleyhine çalışanlara iltifat ederek bir netice alamazsınız. 'Türkiye'ye hiza ve istikamet veririz' diyorsanız aldanıyorsunuz, bu ülke hainlerin sözü ile bugüne kadar hiza da almadı, istikamet de almadı bundan sonra da almaz. Türkiye'yi bu dediklerinizle razı etmeyi bu yolla, bu yöntemle, başaracağınıza inanıyorsanız, beyhude bir gayret içerisindesiniz. Türkiye teröristlere, teröristlerin sözcüsüne, terör örgütlerine bugüne kadar teslim olmadı, bundan sonra da teslim olmayacaktır."
AB'ye, Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin terör örgütlerince zehirlemesine izin vermemesi çağrısında bulunan Bozdağ, "Dün Başbakanımız da ifade etti; Avrupa'da seçim var, seçimin gündemi Türkiye, Hollanda'da seçim var birinci gündem Türkiye, Avusturya'da seçim var birinci gündem Türkiye, Almanya'da seçim var birinci gündem Türkiye, Fransa'da seçim var birinci gündem Türkiye. Bakın değerli hemşehrilerim, Türkiye'yi konuşmadan bunlar seçim kampanyası yürütemiyor. Allah'ın izni ile biz Türkiye'yi öyle bir noktaya taşıdık ki başka ülkeler seçim kampanyalarını Türkiye üzerine kurmaya mecbur ve mahkum kaldılar, öyle bir noktaya geldi. Allah'ın izni ile daha ileri bir noktaya da taşıyacağız." ifadelerini kullandı.
Bozdağ, Avrupa'da radikalizmin büyüdüğünü, radikalizmin önce ona prim verenleri yakıp, yok edeceğini söyledi.
"Neoırkçılık, İslamofobi, Türkiye ve Türkiye düşmanlığı, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık, bugün Avrupa'da yükselen değerler arasında geliyor" diyen Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu düşmanlık ve bu aşırıcılık, emin olun sonunda Avrupa'nın kendisini bulacak. Biz defaten söylüyoruz, tedbirini alın, 'yanlışa yanlış' deyin, 'doğruya doğru' deyin, 'hayır' deyin, bunların yanlışlığını yüksek sesle dile getirin, eğer bunları yapmazsanız bu yanlışlar bir zaman sonra sizin doğrunuz olur, o zaman doğruyu söyleme kudretiniz ortadan kaybolur. Ama maalesef Avrupalı dostlarımız, bunu görmüyorlar ve yanlışlar büyüyor."
Türkiye'nin Avrupa için büyük bir kazanç olduğunu vurgulayan Bekir Bozdağ, şöyle konuştu:
"Türkiye, Avrupa ile daha güçlü olur, Avrupa da Türkiye ile daha güçlü olur. Bizim istediğimi şey şu; Türkiye'ye karşı adil olun, objektif olun. Adiller mi? Değiller. Objektifler mi? Değiller. 53 senedir AB'nin kapısında bekleyen Türkiye dışında ikinci bir ülke var mı? Yok. Müzakere süreci başladı, 35 fasıldan 13 faslı aşmışız, kapattığımız tek bir fasıl yok. 11 senede tek bir fasıl kapatmamış, müzakere sürecine girmiş bir AB ülkesi var mı? Yok. Madrid kriterleri, Kopenhag siyasi kriterleri yerine getirdiği halde Türkiye dışında AB'ye üye yapılmayan ikinci bir ülke var mı? O da yok. AB'nin yaklaşık üçte ikisinin hatta daha fazlasının siyasi, hukuki ve ekonomik bakımdan Türkiye'den daha alt sırada olduğu bir gerçek. Ama buna rağmen Türkiye'ye karşı her gün farklı şeyler söylüyorlar. Biz de diyoruz ki bize karşı objektif olun, objektif olamıyorsanız, bari adil olun. Hem adil değiller, hem objektif değiller ama Türkiye bütün bunlara rağmen Avrupa Birliği sürecinden kopmadı ve bu bilinci sabırla bugüne kadar yürüttü, bundan sonra da yürütecektir. Avrupa'nın Türkiyesiz hali, Avrupa'ya zarar verecektir."
'TÜRKİYE, BÖLGEDE MEZHEP SAVAŞLARININ ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL'
Konuşmasında, mezhep savaşlarının önündeki engelin Türkiye olduğunu dile getiren Adalet Bakanı Bozdağ, sözlerini şöyle tamamladı:
"Suriye'de bu katliama maruz kalanlar eğer Hristiyanlar olsaydı veya başka bir din mensubu olsaydı Avrupa, Birleşmiş Milletler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ve dünya, beş sene bu katliamları böyle seyreder miydi, seyretmez miydi? Durdurmak için adım atar mıydı, atmaz mıydı? Maalesef şimdi mezhep savaşları planlıyorlar başka başka yollardan İslam dünyasını birbirine düşman yapmak istiyorlar. Mezhepçilik yapanlar Allah'a da peygambere de Kur'an'a da İslam'a da en büyük düşmanlığı yapıyorlar. Mezhep savaşlarının önündeki en büyük engel, Türkiye'dir. Bölgedeki daha büyük katliamın önündeki büyük engel Türkiye'dir. Onun için de bütün oyunlar, Türkiye üzerinde oynanıyor. Biz bu oyunları oynayanları görüyor, onları biliyoruz. Onlara karşı gerekenleri de yapacağız."