Bence ABD’nin Suriye’deki pozisyonu giderek zayıflamakta. Suriye’nin Kuzey-Batısında Amerikalılara hiç ihtiyaç duyulmamakta. Orada ABD olmadan da işler pekala çözülebiliyor. Amerikalılar sadece Suriye’nin Doğusunda gerekli olabilir. Öneğin Rakka, Deyr ez Zor gibi operasyonlarda. Ancak oradaki sorunları da diğer partnerlerimizle çözebiliriz.
Bu bağlamda Amerikalılar, Suriye’nin kuzeyini kaybetmeye başlarsa, Suriyeli Kürtleri etkileme imkanını da kaybederler. Yani Suriyeli Kürtler, ABD’ye daha az bağımlı olacak. Bu koşullarda Rusya, Kürtlere yönelik öz stratejisini oluşturmalı. Ancak bu konu, Suriye’nin geleceği ile ilgili.
Bana göre, Suriyeli Kürtlere özerklik verilmeyecek. Çünkü Şam’da özerklik, Suriyeli Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerin bağımsızlığına doğru bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu durumda Kürtlerin, Suriye’nin geleceğine uyum göstermeleri gerekir. Belki Suriye’de yerel yönetimlerin yetkileri artabilir ama özerklik tanınmayacak. Peki Kürtler bu perspektiflere nasıl bakıyor? Onlar, şu anda kontrol ettikleri bölgelerin özerk statü kazanma fırsatlarından ve umdukları hak ve yetkilerden vazgeçecekler mi? Bu bir soru işareti.
Bence bugün bölgede Büyük Kürdistan kurulamaz. Kürtler arasındaki ayrılıklar ve ihtilaflar çok büyük. İstek var, ama imkanlar da olmalı. Ben Kürtlerin elinde bunu sağlayacak imkanları görmüyorum. Büyük ihitmalle, Kürtlerin hakları arttırılacak, ancak bu, hiçbir şekilde bir özerklik tanıma şeklinde olmayacak. Peki Kürtler bu senaryoya ne kadar hazır? Bu durum onları Şam yönetimiyle karşı karşıya getirmez mi? Bu konuda farklı görüşler var. Her halükarde Şam’ın bu konudaki endişeleri Ankara da paylaşmakta.
Tüm bu çizdiğim tabloda Rusya’nın bölgedeki mükemmel arabulucu rolü öne çıkmakta. Çünkü bugün Rusya, hem Suriyeli Kürtlerle hem Türklerle hem Suriye’nin merkezi hükümetiyle görüşüp anlaşabilir konumda.