Çelik, Türk ve Alman iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen 'Türkiye-AB Sivil Toplum Buluşmaları' toplantısının açılışında yaptığı konuşmada ırkçılığın, islamofobinin, antisemitizmin, göçmen düşmanlığının arttığı ve Sarkozy düşüncesinin egemen olduğu bir Avrupa Birliği'nde yer almak istemeyeceklerini söyledi.
Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin milli çıkarlar açısından stratejik bir hedef olarak görüldüğünü söyleyen Çelik, şu ifadelere yer verdi:
"Burada soru şu, Hangi Avrupa? Tabi ki biz evrensel değerler temelindeki bir Avrupa Birliği'ne üye olmak istiyoruz. Aşırı sağcılığın yükseldiği, ırkçılığın yükseldiği bir Avrupa'ya; örneğin Sarkozy'nin kafasındaki gibi bir Avrupa ortaya çıkacaksa, biz zaten böyle bir Avrupa'ya üye olmak istemeyiz. Avrupalı dostlarımızın da böyle bir tabloyla karşı karşıya kalmasını istemeyiz.
Fakat görülüyor ki Avrupa'da aşırı akımlar, göçmen ve mülteci düşmanı akımlar giderek yükseliyor. Bütün bunlara karşı biz Avrupa'nın geleceği hakkında ortak düşünmeliyiz ve ortak geleceğimizle ilgili ortak politikalar geliştirmeliyiz. Bazı Avrupalı politikacılar Avrupa'da kamuoyunun Türkiye hakkında olumsuz düşündüğünü söylüyorlar bize. Ben de şunu söylüyorum: Kamuoyunu bazı politikacılar zehirliyorlar. Türkiye'ye dönük bir olumsuz propagandayı aylarca, yıllarca sürdürüyorlar, bunun sonucu kamuoyunda Türkiye'ye karşı negatif bir yaklaşım olduğu zamanda da kamuoyu böyle düşünüyor diyorlar".
Fakat görülüyor ki Avrupa'da aşırı akımlar, göçmen ve mülteci düşmanı akımlar giderek yükseliyor. Bütün bunlara karşı biz Avrupa'nın geleceği hakkında ortak düşünmeliyiz ve ortak geleceğimizle ilgili ortak politikalar geliştirmeliyiz. Bazı Avrupalı politikacılar Avrupa'da kamuoyunun Türkiye hakkında olumsuz düşündüğünü söylüyorlar bize. Ben de şunu söylüyorum: Kamuoyunu bazı politikacılar zehirliyorlar. Türkiye'ye dönük bir olumsuz propagandayı aylarca, yıllarca sürdürüyorlar, bunun sonucu kamuoyunda Türkiye'ye karşı negatif bir yaklaşım olduğu zamanda da kamuoyu böyle düşünüyor diyorlar".