Konseye yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre birlik, Avrupa Komisyonu'nun yayınladığı İlerleme Raporu'nu esas alarak Türkiye'de olağanüstü hal başta olmak üzere insan hakları, demokratikleşme ve ifade özgürlüğü konularında yaşananları değerlendirilecek.
Toplantıya ilişkin olarak hazırlanan taslak sonuç bildirisinde sert eleştiri ve olumsuz tespitler yer alsa da Türkiye'yle müzakerelerin 'askıya alınması' ya da 'geçici olarak dondurulması' yönünde bir ifadeye yer verilmedi. Müzakerelerin devamı konusunda özellikle Avusturya ve Hollanda olumsuz tavır içinde.
Avusturya, Türkiye'de son aylarda hiçbir olumsuz gelişme olmamış gibi müzakerelerin devam ettirilmesinin doğru olmayacağı görüşünde. Bu bağlamda da müzakerelerin dondurulmasını istiyor. Hollanda'nın tutumu ise daha esnek.
KURZ: İLİŞKİLER DONDURULMAZSA TÜM KARARLARI VETO EDECEĞİZ
Viyana, şu ana kadar yoğun destek arayışı içine giriş olsa da müzakereleri askıya alalım çağrısına destek bulamadı. AB kurumlarının liderlerinin yanı sıra AB'nin büyük ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülke müzakerelerin devamından yana. Böyle bir ortamda Avusturya'nın pozisyonunda ne kadar direnebileceği merak konusu olmayı sürdürüyor. Sonuç bildirisinin son halinde askı vurgusu yapılmasa da Avusturya ve Hollanda'nın itirazlarını dikkate alan bazı unsurlara yer verilme ihtimali bulunuyor.
'ÇAPA OLARAK KALMALI'
Derhal ve güçlü şekilde kınanan 15 Temmuz darbe girişimini Türkiye'de demokrasiye karşı doğrudan saldırı olarak niteleyen AB, darbe girişiminden bu yana alınan önlemlerin çapının genişliği, kolektif niteliği ve temel haklar ile hukukun üstünlüğüne ilişkin kötüleşmenin ciddi endişeye neden olduğu tespitinde bulunuyor.
Bir aday ülke olarak Türkiye'nin demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel özgürlüklere saygı alanında en yüksek standartlara saygı duymasını beklemeyi sürdüren Avrupa Birliği, yargının bağımsızlığı ile işleyişindeki ve ifade özgürlüğü alanındaki gerilemeden endişe duyduğunu da metne yansıttı.
'PKK'YA YÖNELİK EYLEMLER MEŞRUDUR'
"Yazarları, gazetecileri, akademisyenleri, insan hakları savunucularını hedef alan kısıtlama ve önlemler ile medya siteleri ve sosyal medyaya yönelik sık ve orantısız yasaklar özel endişe kaynağı. Diğer önlem ve eylemlerle birlikte son derece endişe verici bu gelişmeler, hukukun üstünlüğünü, insan hakları ve temel özgürlüklere saygıyı zayıflatıyor ve Türkiye'deki parlamenter demokrasiden ödün verilmesine neden oluyor."
İdam cezasının açık şekilde reddinin, Birlik müktesebatının ve Türkiye'nin uluslararası yükümlülüklerinin temel unsurlarından olduğunu hatırlatan Avrupa Birliği, Türkiye'deki tüm terör saldırılarını kınıyor ve terörle mücadelesinde Türkiye'nin yanında olduğu mesajını veriyor.
Metinde, "Avrupa Birliği ve üye ülkelerinin terör örgütü olarak gördüğü PKK'ya yönelik eylemler meşrudur" ifadesine de yer veriliyor.