‘BEN EŞİMİ KAYBETTİKTEN SONRA HİÇ ŞEHİT KELİMESİNİ KULLANMADIM'
"Yas konusunda kendi deneyiminizden de hareketle tahliller yapıyorsunuz. Toplum ne yapmalı bu acılar karşısında?" sorusuna Hablemitoğlu, "Bilimsel olarak mecburen konuyla ilgilenmek, bir yandan da benzeri acıyı yaşamış olmak ince bir çizgi. Her ölümde çok hikâye var. Hepsi birer toplumsal travma" yanıtını verdi. ‘Toplumun yas tutup tutamadığını konuşmak gerektiğini' söyleyen Hablemitoğlu, "Ben eşimi kaybettikten sonra hiç şehit kelimesini kullanmadım. Çünkü onun başka bir tanımı var. Dini bir tanım ve biz bir hukuk ülkesiyiz. Henüz anayasal olarak bu değişikliği yaşamadığımız için. Bizim kolektif bir biçimde yas tutmamızı elimizden alan bir şey şehitlik" diye konuştu.
‘İNSANLARIN KATLEDİLDİĞİNİ KABUL ETMEK ZORUNDAYIZ'
‘TOPLUMSAL YAS AYRIŞTIRILIYOR'
Yas tutan bireyin 5 aşamadan geçtiğini aktaran Hablemitoğlu, "Biri şok ve inanamamak ve ardından inkâr gelir. Şehit demek inkâr biçiminden biridir. İnsan eliyle gerçekleştirilmiş ölümü bu şekilde reddetmiş oluyoruz. Kitlesel ölüm olduğunu kabul etmemiz gerekiyor" dedi.
Hablemitoğlu, "Ciddi bir biçimde, bile ve isteye insanların yas tutması engelleniyor. Bu ölümlerin ardından yaşanabilecekleri inkâr üzerine kurarsak bütünleşme sağlanamaz. Toplumsal yası ayrıştırıyorsak toplumsal bütünleşmeyi de engelliyoruz demektir" diye konuştu.
Türkiye'nin ‘Yasallaştırılmaya çalışılan bir kötülük düzlemine' doğru çekildiğinin altını çizen Hablemitoğlu, "Toplumun önünde birtakım model insanlar var. ‘Kadına dayak atabilirsiniz, Alevi'ye saldırabilirsiniz, bunlar normal' deniyor insanlara. Ben yaptığımdan eminim ve cezalandırılmıyorum diyor insanlar. Mesela hâkim ne işin vardı orada diye sorabiliyor bir kadına. Toplumda adalet duygunuz, eşitlik duygunuz, güven duygunuz zedeleniyor. Neye sarılacaksınız? Davranışları meşru olarak gören kesimin güçlendiğini de görüyorsunuz. Eşitliğe, insan haklarına inanan kesim sessizleşiyor. Ve bu özellikle yapılıyor" dedi.
‘DEVLET HER ŞEYE MÜDAHİL'
"Devlet bize paylaşılabilecek alanlar açmıyor" diyen Hablemitoğlu, "Devlet her şeye müdahil. Devlet kendini mi vatandaşı mı korumakla yükümlü? Vatandaşını koruyamayan devlet, kendini de koruyamaz" yorumunu yaptı.