Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, CNN Türk'te katıldığı 'Hafta Sonu' programında, İstanbul'daki saldırılarla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş'un açıklamasından öne çıkan ifadeler şu şekilde:
- Araçtan yola çıkarak hareket ettiğimiz zaman oklar PKK'yı gösteriyor. Netleştiği taktirde bunlar zaten kamuoyuyla paylaşılacaktır. Nihayetinde belli ki çalışılmış bir senaryo, belli ki üzerinde planlanmış bir senaryo ama bu netleştiği zaman resmi olarak da açıklaması yapılacak.
'HDP'YE BASKI YÜZÜNDEN TERÖR ARTIYOR GÖRÜŞÜ YANLIŞ'
- Maalesef HDP, bırakın terörle, bombayla arasına mesafe koymayı, söylenenler ortada. Şu anda bir kısmı gözaltına alınmış, tutuklanmış olan HDP milletvekillerinin söyledikleri ortada. Maalesef böylesine demokratik bir şans kullanılamadı, heba edildi. Bu anlamda HDP'liler, teröre yapmış oldukları destekler çerçevesinde, bunlar dolayısıyla gözaltına alındılar ve bir kısmı tutuklandı, birkaçı da serbest bırakıldı. Dolayısıyla bu yanlış bir yorumlama olur. Yani 'HDP'ye baskı yapıldığı için terör artıyor' görüşü son derece yanlış ve hatta sakıncalı bir değerlendirmedir.
Teröre karşı mücadelede keşke HDP başından beri çok ciddi bir şekilde, kendisine oy veren seçmenlerin hayrına olacak şekilde durmayı başarsaydı, bugün belki o zaman PKK'nın bu kadar yoğun bir terör saldırısı içinde olması mümkün olmazdı.
Türkiye şu anda terörle mücadele etmiyor, terörle savaşıyor.
En az 300-400 kiloluk bir patlayıcı kullanıldığı uzmanlar tarafından ifade ediliyor. Arabanın patladığı yerde çukur açılmış ve araba yok ortada. Yani o kadar paramparça olmuş. Büyük bir çukur açılmış.
2 metre genişliğinde çukur oluşmuş! https://t.co/dIC88ihYUz pic.twitter.com/wXu2vGZpEc
— Doğan Haber Ajansı (@dhainternet) 11 Aralık 2016
- Bir kere şunu çok net söyleyelim. Biz, bu saydığınız ve saymadığınız bütün ülkelerden gelen istihbaratı bizimle ilgili gelen istihbaratı değerlendiriyoruz. Hatta öyle ki onları ilgilendiren istihbaratı da kendilerine bildiriyoruz. Brüksel'deki saldırıyı hatırlayın. O saldırıdan evvel şöyle muhtemel bir saldırı olabileceği şeklinde bilgiler Türk tarafından oraya iletilmişti. Biz bu anlamda, bize gelen bilgi, falanca grup onları bulup yurt dışına gönderiyoruz, deport ediyoruz. İşte ya da ilgili ülkelere onları teslim ediyoruz. Ya da herhangi bir bilgi varsa o bilgiyi de paylaşmaya gayret ediyoruz.
'BUNLAR NİHAYETİNDE VEKALET SAVAŞLARI'
Çok net olan bir şey var: Bunların her birisinin, her terör örgütünün arkasında sahipleri var. Bunlar nihayetinde diyoruz ya vekalet savaşları, yani maşaların kullandığı savaş. Buradaki son saldırıda da bir maşa kullanılmıştır. Büyük ihtimalle PKK görünüyor ama o maşayı kim kullandı, niye kullandı, nasıl kullandı? Esas olan şey budur. Buradan bir kere daha haykırıyoruz, samimi bir şekilde bütün dünyaya çağrıda bulunuyoruz; teröre karşı ortak bir mücadeleyse lütfen bütün ülkeler, bütün güçler kullandıkları bu maşaları kullanmaktan vazgeçsinler.
Suriye'deki vekalet savaşının, Irak'taki vekalet savaşının sona yaklaştığını görüyorum. Eğer burada bir çözüm bulunamazsa, büyük güçlerin, Amerika ve Rusya'nın karşılıklı bu sefer bir savaşın, üçüncü büyük savaşın eşiğine gelme riskiyle karşı karşıya kaldığını görüyorum.
Bunun bir adım öncesindeyiz. Onun için Türkiye, özellikle Suriye'de bir çözüm sürecinin başlatılması için, masa başında Suriye halkına dayatılmış bir çözüm değil, bütün ilgili tarafların işin içinde olduğu, samimi ve açık bir görüşme sürecinden sonra halkın belirlediği bir demokrasi meselesinin, demokratik bir sistemin önünün açıldığı bir müzakerenin hem Suriye hem Ortadoğu hem de dünya barışını sağlayacak önemli bir adım olacağı kanaatindedir. Onun için hem Ruslarla hem ilgili diğer taraflarla Suriye meselesinin çözülmesi için çok yoğun müzakereler sürdürüyoruz.
'FIRAT KALKANI OPERASYONU LAF OLSUN DİYE YAPILMADI'
Fırat Kalkanı operasyonunun yapılması, laf olsun diye yapılmış bir şey değildir. Türkiye'nin ulusal güvenliğinin bir parçasıdır. İkinci, Suriye'nin kuzeyinde bir terör devletinin ilan edilmesinin önüne geçmektir. Eğer orada herhangi bir örgütün yani PYD'nin kontrolünde bir terör devleti ilan edilirse, bunun çok açık bir anlamı vardır; Suriye de Irak gibi üçe bölünecek demektir. Buna mani olmak gerekiyor, uluslararası camianın da buna mani olacak adımları atması gerekiyor.
Bugün Türkiye'nin karşılaşmış olduğu terör meselesinin bu kadar artması… Türkiye'nin ötesinde dünyanın karşılaştığı bu küresel terör meselesi, bununla birlikte küresel illegal göçmenler meselesi… Aslında bölgede yaşanan tablonun bir sonucudur. Bu çerçeveden baktığınız zaman DEAŞ'ın da sebep değil sonuç olduğunu görmek lazım.
'SİZ KİMİN TOPRAĞINI İŞGAL EDİYORSUNUZ?'
Her askeri müdahale yanlıştır. Siz kimsiniz de başkasının toprağını işgal ediyorsunuz?
Sayın (ABD Başkanı Barack) Obama da ilk yıllarında bunu söylüyordu ama bunu yapamadı. İnşallah (ABD'nin yeni başkanı Donald) Trump bunu yapabilme imkanını bulur. Dünya barışına katkı sunacak bir davranış olur. Irak'ın işgali ve arkasından başlayan süreç ve siyasi türbülans bugün de DEAŞ diye bir örgütü karşımıza çıkardı.
Terör saldırılarının arkasındaki önemli nedenlerden biri de Türkiye'de ekonomiyi olumsuz etkilemektir, turizmi olumsuz etkilemektir. Buna karşı da biz dostlarımızın Türkiye ile dayanışma içinde olmasını arzu ederiz.
Bir taraftan biz teröre karşı mücadele edeceğiz. Milletimizin birliğini, dirliğini koruyacağız, vatanımızı koruyacağız, istiklalimizi, istikbalimizi koruyacağız. Terör örgütlerinin topuna karşı mücadele edeceğiz. Arkasındaki onların sırtlarını sıvazlayan ağababalarına karşı mücadele edeceğiz. Eyvallah. Ne bedeli olursa olsun, bu bedeli ödeyeceğiz ama diğer taraftan da onların istediği bizim korku içinde yaşamamız, yılgınlık içinde yaşamamız. Korkmayacağız, yılmayacağız, günlük hayatımıza, normal hayatımıza devam edeceğiz.