'İLİŞKİLERİMİZDEKİ ZOR SAYFAYI ÇEVİRMİŞ OLDUK'
Rusya Başbakanı Dimitri Medvedev, "Ortak çabalarımız sayesinde ilişkilerimizdeki bu zor sayfayı çevirmiş olduk. Ortalık ilişkilerimizi normalleştirmeye devam edeceğiz. Bugünkü görüşmeler bu sürece gerekli ivmeyi kazandırdı" dedi. Medvedev, Yıldırım ile görüşmelerinin son derece geniş kapsamlı ve içerikli geçtiğini belirterek, ticari-ekonomik, yatırım, enerji, tarım ve turizm alanındaki işbirliği konularını ele aldıklarını söyledi.
İki ülke hükümetleri arasında biriken birçok konu olduğunu kaydeden Medvedev, "Ülkelerimiz arasındaki bu son derece hassas ve zor dönemden önce ilişkilerimiz dinamik bir şekilde gelişiyordu. Ekonomik alanda olumlu temaslar mevcuttu. Birçok verimli mekanizma işlemekteydi. Bu olumlu birikimi yitirmedik. Aramızda son dönemde yaşanan sorunların üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Karşılıklı diyalog temelinde çalışmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
'ORTAK YATIMI FONU ÖNÜMÜZDEKİ SENE'
Medvedev, ticari ve ekonomik işbirliği mekanizmalarını yeniden başlatmak gerektiğinin altını çizerek, "Sürdürülebilir bir gelişimin kaydedilmesi lazım. Son yıl ticari hacmimiz azaldı. Bunun hem ticari-ekonomik hem de siyasi nedenleri var. Bu bağlamda çeşitli belgeleri, Türkiye-Rusya Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) zirvesine hazırlayacağız. Bu toplantı gelecek senenin ilk yarısında düzenlenecek" şeklinde konuştu.
Türkiye-Rusya arasında yeni mekanizmaların oluşturulması konularını ele aldıklarını dile getiren Medvedev, ortak yatırım fonunun önümüzdeki sene faaliyete geçeceğini ve çeşitli projelere finansman sağlamanın yanı sıra, üçüncü ülkelerin de ortak projelere katkı sağlayacağını kaydetti.
Medvedev, "Ortak çabalarımız sayesinde ilişkilerimizdeki bu zor sayfayı çevirmiş olduk. Ortalık ilişkilerimizi normalleştirmeye devam edeceğiz. Bugünkü görüşmeler bu sürece gerekli ivmeyi kazandırdı" dedi.
Dmitry Medvedev and Binali Yildirim took questions from journalists following Russian-Turkish talks https://t.co/cwKflgRzap pic.twitter.com/Lak4OW1CCb
— Government of Russia (@GovernmentRF) 6 декабря 2016 г.
TÜRK AKIMI DİĞER PETROL BORU PROJELERİNE RAKİP DEĞİL
Medvedev, Türk Akımı projesininin gerçekleşmesi konusunda her iki ülkenin de siyasi iradesi olduğuna vurgu yaparak, "Türk akımının Avrupa'ya kadar ulaşması konusunda görüşmeler devam edecek. Birinci hat Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayacak, ikinci hat ise Avrupa'ya gaz sevkiyatını öngörüyor. Doğalgaz depolama merkezinin nerede kurulacağı konusundaki görüşmeler önümüzdeki günlerde yapılacak. Türk Akımı, diğer boru hattı projelerine rakip değil. Bu proje Avrupa piyasasının mevcut güzergahlarına çeşitlilik kazandıracak." şeklinde konuştu.
Medvedev, görüşmede Suriye konusunu da ele aldıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
İki ülke arasındaki ticari hacmin 100 milyar dolar hedefine ulaşması hususunda sorulan bir soruya cevap veren Medvedev, 5 yıl önce böyle bir hedef konulduğunu, fakat ekonomik ve bilinen siyasi nedenlerin ticaret hacmini olumsuz etkilediğini hatırlattı. Medvedev, "Büyük projeleri hayata geçirirsek, diğer alanlardaki işbirliğimizi arttırırsak bu 100 milyar dolarlık rakama ulaşabilmemiz mümkün. Bence bu her iki ülke için de önemli. Hem de fiilen projelere katılan iş gücü için de önemli. Sadece şunun altını çizmek istiyorum, bu konuların dışında Sayın Başbakanla çeşitli entegrasyon projelerinden de bahsettik. Bence bu projeler de ticari hacmimizin arttırılmasına katkı sağlayabilir." diye konuştu.
— T.C. Başbakanlık (@TC_Basbakan) 6 Aralık 2016
Ayrıca Medvedev, Dünya Futbol Şampiyonası için inşaatı süren tesislerde ve diğer şirketlerde Türkiye'den uzman kişilerin Rus piyasasında istihdamının devam ettiğini anımsatarak, Rusya'nın üyesi olduğu Avrasya Ekonomik Toplululuğu'nun yapısı nedeniyle iş gücü meselesinin diğer üye ülkelerle de ele alınması gerektiğini dile getirdi.
"Memnuniyetle söyleyebilirim ki Türkiye-Rusya ilişkilerinin tarihi geçmişine yakışır şekilde ekonomi bakımından ikili ilişkileri çok daha ileriye taşıyacak potansiyelimiz, irade mevcut. Önemli olan bu iradenin hayata geçmesidir. Bu konuda iki başbakan olarak işin takipçisi olacağız, bundan da kimsenin endişesi olmaması gerekir. Özellikle enerji alanında Türkiye ve Rusya tam bir stratejik işbirliği içindedir. Gerek doğalgaz gerek nükleer enerji bakımından önemli projelerimiz var. Mavi Akım ve Batı Hattı'nın yanı sıra şimdi gündeme gelen Türk Akımı konusunda çok hızlı kararlar aldık. Aynı kararlar burada da alınıyor. Bunu da görmekten memnuniyet duyuyoruz. Nükleer enerjiyle ilgili Akkuyu projesi, bizim stratejik bir proje olarak gördüğümüz alandır ve bu konuda gerekli kararlar alınma aşamasındadır. Bundan sonraki hedefimiz projenin biraz daha hızlandırılarak en azından Türkiye'nin 100. kuruluş yıl dönümünden önce bir fazının hayata geçmesidir. Bu konuda da bütün bugüne kadar olan çalışmalar gözden geçirildi ve bundan sonra yapılacak izinler konusunda Enerji Bakanlığımız gereken tedbirleri alacaktır."
Yıldırım, Türk Akımı Projesi'ne ilişkin ise şunları ifade etti:
"Türk Akımı'na ilişkin biraz daha iyi konumdayız. Burada işler hızlı gidiyor. Kısa bir süre önce imzalanmasına rağmen anlaşma bizim tarafımızdan onaylandı. Şimdi Rusya'nın onay sürecinin önümüzdeki aylarda tamamlanacağını Sayın Başbakan ifade etti, bundan memnun olduk. Türk Akımı sadece iki ülkeyi ilgilendiren bir proje değil, aynı zamanda Avrupa'nın enerji ihtiyacına, enerji güvenliğine de önemli ölçüde büyük katkı sağlayacak. O yüzden de bölgesel bir proje olarak görüyoruz. Bu projenin hem Rusya hem de Türkiye'nin stratejik işbirliğini daha da çok ileriye götüreceğini, sağlamlaştıracağını düşünüyoruz. Tabii bunlar sadece iki proje, daha birçok konularımız var, onları da aynı zamanda takip ediyoruz."
Yıldırım, "Rusya'dan Türkiye'ye turist akımın başlaması konusunda tahminlerin son derece iyimser, fakat terör tehdidinin arttığı bu şartlarda güvenlik konusu son derece güncel olmaya başladı. Rus vatandaşlarının Türkiye'de olabildiğince konforlu tatil yapması için ne gibi tedbirleri alacaksınız?" sorusu üzerine, turizmin Türkiye ile Rusya arasında son bir sene öncesine kadar çok önemli bir noktaya gelindiğini fakat bilinen sebeplerden, ilişkilerde bir düşme yaşandığını bildirdi.
Bu durumun 2017 yılında telafi edilebileceğini, bununla ilgili ekonomik tedbirlerin alındığını belirten Başbakan Yıldırım, şunları ifade etti:
"Buradan açıkça şunu söylemek isterim, terör tehdidi her ülke için geçerlidir. Bugün terör tehdidinden emin olan hiçbir ülke yok ama bu tedbir almayacağımız anlamına gelmez. Her türlü tedbiri alıyoruz. Bugün geçmişten daha fazla bu konuda gayretler var, alınan kararlar var. Bunun herhangi bir üzücü olayla sonuçlanmaması için başta istihbarat paylaşımı olmak üzere, ilgili ülkelerle diğer yandan sahada fiziki tedbirlerle bunu takviye ediyoruz."
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un geçen hafta Antalya'da bulunduğunu anımsatan Yıldırım, "Orada meslektaşıyla bir toplantı gerçekleştirdi. Bu konuları da görüştüler. Dolayısıyla bu güvenlik meselesinin amacı dışında kullanılması da doğru değil. Bizim bu konuda hiçbir tereddüdümüz yok. Gelen misafirlerimizi en iyi, en konforlu şekilde ağırlamak, onların her türlü can ve mal güvenliğini sağlamak Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, devletinin teminatı altında olacaktır. Onun için bu konuda tereddüde mahal yok diye düşünüyorum" diye konuştu.
'BÖLGEDE ORTAK ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR'
Yıldırım, "Halep'e insani yardım ulaşması için Birleşmiş Milletlerin (BM) önerdiği ateşkesi, Rusya'nın neden veto ettiği ve iki ülke arasında Suriye konusunda yeni bir işbirliği alanının olup olmadığı" yönündeki soru üzerine, bugünkü koordinasyon ve diyaloğun geçmişe göre çok daha iyi durumda ve bölgede birden fazla ülkenin mevcut olduğuna işaret etti. Yıldırım, diyalog ve koordinasyon olmadığı zaman tatsız olayların yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Rusya ile son zamanlarda askeri kanatta ve diplomasi tarafında çok verimli bir diyaloğun gerçekleştiğini vurgulayan Yıldırım, "Tabi Halep'te yaşanan insanlık dramının bir an önce sona ermesi ve burada insanların, insani yardımlara erişmesi önemli. Bunun için her iki taraf da büyük gayret gösteriyor." dedi.
Yıldırım, özellikle terör gruplarının ayıklanmasının hayati öneme sahip olduğunu ve bu konuda attıkları adımların bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Karşılıklı heyetlerimiz bu görüşmeleri yapıyorlar. Türkiye'nin bölgedeki hedefi, DEAŞ başta olmak üzere PKK, YPG, PYD gibi terör örgütlerinin, Türkiye'ye olan tehditlerinin önüne geçmek, bir yandan da terör ve iç savaş nedeniyle, ülkelerini terk etmek zorunda kalıp, Türkiye'ye büyük oranda sığınan mültecileri tekrar yaşadıkları topraklara geri döndürmek. Bunun için Fırat Kalkanı Operasyonumuz devam ediyor, yine bölgede ortak çalışmalarımız sürüyor. Bugün Suriye'deki bu sorunun düne göre çözüme daha yakın olduğunu ben düşünüyorum. Bu konuda atılan adımlar, gösterilen gayretlerin bundan sonra da aynı şekilde devam etmesini diliyorum."
SORU-CEVAP
Medvedev: Akkuyu'daki son durumu ele aldık. Stratejik yatırım statüsünün verilmesi ele alındı. Çok önemli bir proje olduğunun altını çizmek istiyorum. İstediğimizden daha yavaş ilerliyor. Türkiye'nin kuruluşunun 100. yıldönümünde Akkuyu devreye girecek.
Yıldırım: Türk Akımı'nı bölgesel proje olarak görüyoruz. Türkiye ve Rusya'nın stratejik işbirliğini daha da ileriye taşıyacak.
Medvedev: 100 milyarlık ticaret hacmine ulaşabilmemiz mümkün.
Yıldırım: Turizmde Türkiye ile Rusya arasında son bir sene öncesine kadar çok önemli bir noktaya gelmiştik. Sebebine girecek değilim, biliyorsunuz. Şunu açıkça söyleyebilirim terörden etkilenmeyen ülke yok, tedbirleri alıyoruz. Alınan kararlar var. Bunun herhangi bir üzücü sonuca yol açmaması için istihbarat paylaşımımız var. Güvenlik meselesinin amacı dışında kullanılması doğru değil. Misafirlerimizin güvenliğini sağlamak hükümetimizin görevi.
Medvedev: Dış meseleler iki ülkenin devlet başkanı ve cumhurbaşkanı arasında ele alınıyor. Suriye son derece zor bir durumda bulunuyor. Suriye meselesinin çözümü iç diyaloğun kurulmasıyla mümkün olabilir. Suriye'de adeta yuva kuran terör örgütleri var. Terör tehdidinin ne olduğu konusunda ortak görüşümüz var.