‘KÜBA'DA GERÇEK BİR DEMOKRASİ VE KATILIM VAR'
Castro'ya yapılan saldırıların nedeninin anti-komünizm olduğunu söyleyen Kemal Okuyan, "Komünizm yalnızca bir dünya görüşü değil, bugünkü kapitalizmin tek alternatifidir. Bizim aydınlarımızın genlerine işlemiş bir anti-komünizm var" dedi. "Küba'da tek parti var, doğru. Bundan da vazgeçmeyecekler" diye konuşan Okuyan, "Türkiye'de ne kadar çok siyasi parti var, özgürlük alanı var mı? Küba'da ise tek parti var ama Küba'daki o parti aşağıdan yukarıya tartışmalarla, kılı kırk yararak karar alıyor. Ve bu laf değil. Küba'da gerçek bir demokrasi ve katılım var. Partininse olmazsa olmazları var. Irkçılık yasak, çocuklara tecavüz etmek özellikle yasak mesela" ifadelerini kullandı.
Yazar Fehim Işık'ın "Fidel'in Kürt düşmanlarıyla işbirliği yaptığını" söylemesi üzerine konuşan Komünist Parti MK Üyesi, "Küba'nın Kürt meselesinde taraf olması, doğrudan taraf olması mümkün değil. Öte yandan bir devrimci iktidar olarak bütün dünyada halkların, insanların sorunlarına duyarlı bir iktidar. Bunu da pek çok kez kanıtladı" dedi. Küba'nın Angola'ya ırkçılığa karşı asker yolladığını hatırlatan Kemal Okuyan, "Angola temsilcisi ‘Bu coğrafyaya altın ve elmas almak için gelmeyen tek dış güçtür Küba, geldiler cepleri boş gittiler, yoldaşlarının bedenlerinden arta kalanları aldılar' dedi cenazede. Hepimiz ağladık. Fidel'in Küba'sının yaptığı budur" diye konuştu.
"Küba'nın Kürt sorununa taraf olan devletlerle diplomatik ilişkisi var. Abluka altında olan, izole edilmeye çalışılan bir ülkeden söz ediyoruz" diyen Okuyan, "Amerika'ya işbirliği yapıyoruz, mecburuz diyeceksiniz. Ortada devlet diye bir kurum var. Küba, 10 milyon nüfusla kendi ilkeleri ile bu arenada var ediyor kendini. Buradan eleştiri çıkarmak ayıptır. Bunlar unutulur. Küba tarihi boyunca belki de dünyada ilkeli dış politika yapan tek ülkedir" ifadelerini kullandı.
"Mustafa Kemal, Türkiye tarihindeki önemli bir devrimcidir. Bunu eleştirenleri anlamıyorlar mesela Küba'da" diyen Kemal Okuyan, "Oraya Türkiye'den giden bazı kişilere ‘Nasıl yani, Mustafa Kemal'e karşı mısınız?' diye soruyorlar. Devrimci kişiliklere sahip çıkıyor Küba. İşçi önderi olmadığını, bir burjuva devrimcisi olduğunu biliyorlar ama tarihi ileriye götürmüş bir devrimci olduğunu da biliyorlar" diye konuştu.
‘KÜBA'NIN EŞCİNSELLİĞİNİ SAKLAMAYA GEREK DUYMAYAN BAKANLARI VAR'
Küba'nın eşcinsellere baskı uyguladığı yönündeki iddialara tepki gösteren Kemal Okuyan, "Eşcinsellere karşı aşmak zorunda oldukları bir erkek egemen dil vardı. Küba'da yıllar yılı kapitalizmin büyüttüğü bir dildi. Fidel, dünyada eşcinsellerden özür dileyen tek liderdir. Yoklukları var, doğru. Ama zulüm ediliyor diyenlere sadece gülerim ben. Eşcinsel kimlikle siyaset yapanlar var Küba'da. Küba'nın eşcinselliğini saklamaya hiç de gerek duymayan bakanları var" dedi.
Fidel Castro'nun yerine kardeşi Raul Castro'nun geçtiğinin hatırlatılmasıyla ilgili yorumda da bulunan Komünist Parti Merkez Komite üyesi Okuyan, "Raul ile Fidel arasında kardeşlik ilişkisine ilk kez cenazede tanık oldum ben. Orada bir lideri kaybetmiş olmanın dışında, ailesinden bir parçayı kaybetmiş olmanın hüznü vardı. Aralarında bir kardeş ilişkisi kesinlikle yok. Küba'da bir kişi bile Raul kardeşiydi diye lider oldu demez. Türkiye'ye baksın bunu diyenler. Kendilerini küçük duruma düşürüyorlar. Ayrıca Raul için ‘Hadi artık senin sıran' denmedi ki bir anda, Raul 45 yıldır Küba Cumhuriyeti ordusunun Genelkurmay Başkanı" diye konuştu.
Türkiye'deki gelişmeleri değerlendiren Kemal Okuyan, "Umutsuzluk ve panikle çıkış yaratmak imkânsız. Türkiye zaten oldukça uzun süredir bu karanlığı yaşıyor. Burada yeni bir şey yok. Halbuki bilmek gerekiyor. Türkiye, evet karanlıkta ama mutlak bir karanlığa ülkeyi sürükleyemeyecekler, bunu başaramayacaklar" dedi.
Türkiye solunun güçsüzlüğü ve ‘solda birlik' tartışmalarıyla ilgili konuşan Kemal Okuyan son olarak şunları söyledi:
"Birlik güzeldir ama olmayacak unsurları bir araya getirmeye çalışıyorlar. Sol, emek ekseninin dışında iş yapamaz. Oradan kopmalı. Kopamayanlarla iş yapamaz. Laiklikten vazgeçenlerle sol iş yapamaz. Sol Türkiye'deki bazı kurumlardan, sermayeden medet umarak iş yapamaz. Cemaatlerden medet umamaz. İlke ile hareket etme yeteneği kazanması gerekiyor solun. Laiklik 3 yıl öncesine kadar yerin dibine sokuldu, sol adına cemaatlerle görüşüldü. İlkelerden vazgeçerek hiçbir şey yapılmaz."