Seçim sonuçları ile Avrupa'ya pozitif bir sinyal verildiğini belirten Van Der Bellen, görev süresince Avrupa yanlısı bir tutum içerisinde olacağını ifade etti. Herkesi kucaklayacağını vurgulayan Van Der Bellen, "Dünyaya açık hareket edeceğim, beni seçen, seçmeyen, çok ya da az isteyerek seçen herkesin cumhurbaşkanı olacağım, partiler üstü bir pozisyonda hareket edeceğim, kimseyi ayırmadan herkesi kucaklayacağım." diye konuştu.
HOFER: HALKIN KARARINA SAYGI DUYUYORUM
Aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi'nin (FPÖ) cumhurbaşkanı adayı Norbert Hofer ise gazetecilere yaptığı açıklamada, "Çok üzgünüm, çok şaşkınım. Ancak seçmenler her zaman haklıdır. Halkın verdiği karara saygı duyuyorum" dedi.
6 YIL SONRA YENİDEN DENEYECEK
Gelecekte yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi için mücadele edeceğini de kaydeden Hofer, "6 yıl sonra çok daha fazla enerji yüklü olarak yeniden deneyeceğim" diye konuştu.
Seçimle ilgili şüphelerinin olup olmadığı sorusuna Hofer, "Neler olduğunu önümüzdeki günlerde göreceğiz" yanıtını verdi Hata yapıp yapmadığının sorulması üzerine Hofer, herkesin hata yapabileceğini, kendisinin de yapmış olabileceğini sözlerine ekledi.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, Avusturya'da cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Alexander Van Der Bellen'i tebrik etti.
Tusk, aşırı sağcıların adayı Norbert Hofer'in seçimi kaybettiğinin belli olmasının ardından Van Der Bellen'e tebrik mektubu gönderdi. Yeni cumhurbaşkanına 'candan tebriklerini' ileten Tusk, hem AB Konseyi hem de kendi adına başarılar diledi.
Donald Tusk, mektubunda, "Birçok zorlu sınamalarla karşı karşıya olduğumuz bir dönemde, Avusturya'nın ortak Avrupa çözümleri bulma ve Avrupa'daki birliği korumaya yönelik yapıcı katkı yapmaya devam etmesi esastır" ifadelerini kullandı.
Seçimlerde Van Der Bellen'in kazanması AB açısından büyük önem arzediyordu. Aşırı sağcı Hofer'in kazanması durumunda ise AB'de birliğin sarsılacağı yorumları yapılıyordu.
AB ve sığınmacı karşıtı açıklamalarıyla bilinen Norbert Hofer, AB'nin daha fazla merkezileşmesini ve Türkiye'nin üye olması halinde Avusturya'nın birlikten ayrılması gerektiğini savunuyordu. AB ve sığınmacı yanlısı açıklamalarıyla dikkati çeken Alexander Van Der Bellen ise Müslümanlara ve göçmenlere karşı daha liberal yaklaşımlarıyla biliniyordu.