Devletin, yurtları cemaatlere teslim ettiğini söyleyen, Adana'daki söz konusu yurdun da Süleymancılar tarikatına ait olduğunu hatırlatan Enver Aysever, "Bu konudaki düşünceleriniz nedir?" diye sordu. "Biz bazı konuları değerlendirirken öznelerle sahip çıkıyor ya da karşı çıkıyoruz. Yurdun kime ait olduğunu tartışıyoruz ama bunun bir önemi yok" diye söze başlayan Karakaya, "Tarikata bağlı diye bir ayrıcalığı olmamalı. Üniversitelerde akademisyen olarak yaşadım ve gördüm. Devlet gerekli yatırımı yapmıyor. Hassasiyet göstermiyor" ifadelerini kullandı.
‘BİZ DEVLETTE CEMAATLERE İZİN VERİLMESİN DEDİK'
"Cemaat yapılanmasından zarar gördük ve tepkilerimizi dile getirdik" diyen Karakaya, devlette hiçbir şekilde bu yapılanmalara izin verilmemesini söylediklerini savundu.
"Başkanlık sistemindeki sorunları çözecek mi" sorusuna "En iyi sistemi kursanız da bunu uygulayacak olan insan" diye yanıt veren Karakaya, "Türkiye'de bir başkanlık sistemine geçiş elbette sorunları çözmeyecek. Bu başka bir şey. Bunlar parlamenter sistemle de alakalı değil. Çoğu insanlıkla alakalı" şeklinde konuştu.
Türkiye'de uygulanan parlamenter sistemin mevzuatının ve hukuki altyapısının sadece kağıt üzerinde uygulandığını ama gerçeğin çok farklı olduğunu söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı, "Cumhurbaşkanı'nın anayasal sınırlar içine girmesi gerektiğini hala söylüyoruz" dedi. MHP'nin başkanlığa dönük desteğiyle alakalı olarak "Bizi eleştirenler de çözüm önerisi ortaya koymalı" diyen Karakaya, şunları söyledi:
"Biz parlamenter sistemden yanayız. Cumhurbaşkanı da buna uysun istiyoruz. Ama uygulama böyle değil. Bu ülkeyi sistem krizine sokar.
Öyleyse bu işin içinden çıkabilecekseniz anayasaya göre fiili durumu yasal mevzuata uygun hale getirin diyoruz. Sonsuz yetkisi ama zerre sorumluluğu olmayan uygulama dünyada sadece diktatörlükte olacak bir şey.
Her gün Anayasanın çiğnendiği bir ülkede yaşıyoruz
Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanetten sorgulanabilir. Meclis'ten dörtte üç çoğunluk olmalı bunun için. Fiilen bu mümkün değil. Ben şu anda partinin genel başkan yardımcısı olarak parti propagandası yapmaktan dokunulmazlığım olduğu halde yargılanıyorum."
Suriye'deki güncel gelişmelerle ilgili konuşan ve "MHP olarak, komşu ülkelerin toprak bütünlüğünü, üniter yapısını önemsiyoruz" diyen Mevlüt Karakaya, "Suriye konusunda başta çok hatalar yapıldı. Biz şimdi onların bedelini ödüyoruz. Kişi üzerinden dış politika üretmenin yanlış olduğunu hep söyledik" dedi.
‘O YETKİYİ TERÖRLE MÜCADELE İÇİN VERDİK'
‘Fırat Kalkanı' operasyonuyla ilgili olarak Meclis'te yapılan oylamanın "Terörle mücadele kapsamında yetki vermek" olduğunu söyleyen Karakaya, "Bunun anlamı dış tehdit ve tehlikelere karşı bu yetkiyi verdik. Komşu ülkeye savaş açılması anlamında vermedik. Burada bizim olmamız tamamen kendi güvenliğimizle ilgilidir" ifadelerini kullandı.
Karakaya, Tuğrul Türkeş'in açıklamaları hakkında ne düşündüğü sorusunaysa "Bu polemik konusu haline getirilmeye başlandı. Bu tartışmaların güncel sorunlarla alakalı değer katacağını düşünmüyorum. O nedenle cevap vermek istemiyorum. MHP sanki gizli ajanda ile hareket ediyor algısı oluşturulmaya çalışıldı. Bu haksızlık. MHP hiç kimseyle ya da hiçbir kurumla gizli, kamuoyu bilgisi dışında bir anlaşma söz konusu olmamıştır" dedi. Taraflara "Durumdan rahatsızsanız çözüm ortaya koyun" dediklerini belirten Karakaya, "Kamuoyu sağlıklı değerlendirsin istedik. Kimseye verdiğimiz bir söz yok. Şeffaf bir biçimde bu görüşmeleri yürütüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin ihtiyacı olan demokrasi, ama partinizden vekiller ihraç ediliyor. Ne dersiniz" sorusuna "MHP'de kimse görüş ayrılıkları nedeniyle ihraç edilmiş durumda değil" yanıtını veren Karakaya ekledi:
"Çok sayıda delege kongre için imza verdi. Muhalif olmanın ötesinde pek çok kişi için soruşturma bile açılmadı. MHP mevcut siyasi yapı içerisinde diğer siyasi partilerin birçoğundan daha demokratik bir Parti."