78 yaşındaki Alman Cumhurbaşkanı, röportajın devamında şu ifadeleri kullandı: 'Küreselleşme herkes için aynı yönde işlemiyor. Daha yakın ve kenetlenmiş bir birlik hayali kurarken belki de biraz hızlı hareket ettik. Herkes bizimle birlikte gelmek istemiyor. Bu da beni endişelendiriyor. İnsanlarda bir huzursuzluk ve memnunsuzluk hakim. Bu da ABD'de Donald Trump'ı iktidara taşıyan şey. Bu nednele biraz mola verip, şapkamızı önümüze koyup, neyin peşinde olduğumuzu, neyi hedeflediğimizi bir tartmalıyız. Avrupalı politikacılar, özgürlük ve güvenlik gibi evrensel değerlere daha çok odaklanmalı, ve 28 üyeli bu Avrupa bloğunda yaşayan herkesin 'evinde' olduğu duygusunu yeniden yaratmalı. Herkes kendini dünya vatandaşı gibi hissetmiyor."
Gauck'un bu sözleri özelikle son zamanlarda sığınmacı akının yarattığı baskı nedeniyle Avrupa'nın pek çok ülkesinde sığınmacı karşıtı ve ırkçı politikalar güden sağcı partilerin yükseliş ivmesini hızlandırdığı bir dönemde geldi. Son olarak ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesiyle birlikte bu akımın daha ivme kazanacağı ve Avrupa'yı daha da etkileyeceği düşüncesi hakim.
Fransa'da mayıs ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi önceki merkez sağdaki Cumhuriyetçiler, kendi adayları olarak daha ılımlı politikalar güden Alain Juppe yerine sağcı vaatlerde bulunan Francois Fillon'u seçti. Ülkede sığınmacı karşıtı söylemleri ile son yıllarda büyük ivme kazanan Ulusal Cephe'nin (FN) lideri Marine Le Pen de yükselişine devam ediyor.