'ENFLASYONA RAĞMEN ÖNCEKİ REKORU GEÇTİ'
Bu alanda büyük başarılar elde edildiğini belirten Kaşin, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu'nun iki ülke arasında askeri teknik işbirliği alanındaki hacmin son bir yılda 3 milyar doları geçtiğini yönündeki açıklamasını hatırlatarak, "Önceki rekora 2002'de ulaşılmıştı, Çin'e askeri ihracat 2.7 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Enflasyon dikkate alınırsa 2016 fiyatları bu yıl 3.6 milyarı buluyor. Böylece 1992-2003 yılları arasında süren altın çağın yıllık rekoru muhtemelen henüz kırılmadı ama genel olarak işbirliği aynı düzeye döndü. Elbette bunun yanında hem silah ihracatı hem de işbirliğinin yapısı açısından eski zamanlara göre ciddi faklı var" diye konuştu.
1990-2000'li yıllarda Çin'in Rus silahı için en önemli piyasa olduğunu hatırlatan Kaşin, "Bazı yıllarda, toplam ihracattaki payı yüzde 50'yi bulabiliyordu. Şimdi, Çin'in payı yüzde 20. Bununla birlikte, eskiden Rus askeri sanayisi silah ihracatına bağımlıydı, şimdi bu gelir kaynağı, Rus ordusuna teslimat ve sivil üretimin ardından üçüncü sırada yer alıyor" ifadelerini kullandı.
İşbirliği yapısının da değiştiğini kaydeden Kaşin, "Hazır sistemlerin satışı şimdi çok daha küçük rol oynuyor. İki ülke arasındaki 3 milyar dolarlık hacim de muhtemelen Çin'e S-400 hava savunma füzeleri ile Su-35 savaş uçağı ihracatından önce gerçekleşmiştir. Yani neredeyse tüm hacim, Çin sistemleri için motor ve diğer ileri teknolojilerin satışı ve Rusya'nın Çin'deki ortak silah tasarımı ve üretimine katılımdan oluşuyor" dedi.
Bu tür işbirliğinin, 1990'lı yıllarındaki sevkiyata göre büyük üstünlüğe sahip olduğunu söyleyen Kaşin, "Rus ve Çin işletmeler arasında daha yüksek işbirliği ve karşılıklı bağımlılık seviyesi kuruluyor. İki ülkenin sanayi uzmanları birbiriyle daha iyi tanışma fırsatına sahip. Bu durum, işbirliğinin gelecekte sivil üretim sektörlerine yayılması umudunu veriyor" ifadelerini kullandı.