Brezilya Ulusal Gazeteciler Birliği (FENAJ) Başkanı Maria Jose Braga, Sputnik’e yaptığı açıklamada, Rus medyasının faaliyetlerini haksız bir biçimde terör örgütlerin faaliyetiyle ilişkilendiren bu kararın tedirginlik uyandırdığını belirterek, “Bu karar medya özgürlüğünü kısıtlama girişimidir. Profesyonel gazetecileri koruyan FENAJ için bu karar medya çalışanlarına karşı doğrudan saldırı anlamına geliyor” dedi.
Medyanın terör örgütleriyle, gazetecilerin ise teröristlerle karşılaştırılmasının hiçbir koşulda kabul edilemez olduğunu kaydeden Braga, “Gazetecileri koruma konusunda uzmanlaşmış dünyadaki tüm örgütlerin bu konuda kendi görüşlerini dile getirmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
’MÜNFERİT BİR OLAY DEĞİL’
Strasburg’da kabul edilen kararın tehdit oluşturduğunu söyleyen Uruguay Basın Birliği Başkanı Victoria Alfaro da Sputnik’e açıklamasında, “Bu kararın, diğer medyada görmeye alıştığımız genel görüşten prensipte farklı bir duruşa sahip medyaya yönelik olması garip. Üstelik bu medya büyük bir kitleye hitap ediyorsa, söz konusu kararın sansür olduğu izlenimi oluşuyor. Bunun gafletten kaynaklanan münferit bir olay olduğunu düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
‘TÜM ÜLKELER SESLERİNİ DUYURMA HAKKINA SAHİP’
Arjantin’de yayın yapan ‘Pagina 12’ gazetesinden Raul Kollmann da büyük medyanın hükümet ve çokuluslu şirketlerin dediklerini tekrarladığı bir dönemde farklı şeyler söyleyen ve farklı vizyona sahip seslerin susturulmaya çalıştığını belirterek, “Rusya dahil tüm ülkeler sesini duyurma hakkına sahip. Bu hak sadece sözde serbest piyasaya verilirse, Irak’taki kitle imha silahları gibi yalanların güçlenmesi ve Guantanamo gibi yasadışı cezaevlerindeki insan hakları ihlalinin saklanması ile sonuçlanabilir” yorumunda bulundu.
‘KURBANI OLDUKLARINI SÖYLEDİKLERİ GÖÇ DALGASINI GERÇEKTE KİM KIŞKIRTI?’
Tiempo Argentino gazetesinin editörlerinden, Accion dergisinin köşe yazarı Alberto Lopez Girondo, Avrupalıların, eylemlerini sorgulayan seslerin çıkmamasını tercih ettiğini belirterek şunları söyledi:
‘SİYASİ BİR OPERASYON, MEDYAYA SALDIRI’
Uruguay Cumhuriyet Üniversitesi öğretim görevlisi, usta kalem Samuel Blixen de Sputnik’e açıklamasında, kararın Rus gazetecilere yönelik rezil suçlamalar içerdiğini söyledi. Kararın kabul edilemez olduğunu belirten Blixen, “Bu siyasi operasyon, kriterlerine göre en şeffaf olan medyaya saldırı. Dünyada kesinlikle şeffaf olmayan gizli kurumlar ve örgütler varken bu medya cezalandırılıyor” dedi.
AP kararının, içerdiği ‘çarpıcı dengesizlik’ nedeniyle ‘devlet terörü’ olarak gösterilebileceğini söyleyen Uruguaylı gazeteci, “Avrupa Parlamentosu gibi bir kurumun, tüm dünyaya yayın yapan medyaya karşı böyle bir karar alması bir absürt” diye ekledi.