'KÜRESEL ISINMAYLA YAĞIŞLAR ÇOK ARTTI'
DSİ Genel Müdürü Acu, konuşmasında taşkın ve heyelanların Doğu Karadeniz'in kaderi olmaktan çıkması gerektiğini vurguladı.
Taşkınla mücadelenin DSİ'ye bırakılmaması gerektiğini anlatan, dere yataklarına uygunsuz müdahalelerin, kapalı kesitlerdeki tıkanmaların ve büyük meblağlarla yapılan kamulaştırmalardaki hataların suyu akarına ulaştırmada zorluklar yaşattığına dikkat çeken Acu şunları söyledi: "Suyun yönetimi önemi. Doğu Karadeniz'de bölgesel olarak 250 milimetre ile 2500 milimetre arasında değişen yağış dağılımı var. Bu durum küresel ısınma ve düzensiz yağışlarla birlikte ani su baskınlarına ve kuraklıklara sahne oluyor. Dolayısıyla suyu iyi yönetmeliyiz. Suyun gücünden faydalanacağız ama zararlarından korunmak için de kurumsal olarak yapacağımız işler var. Küresel ısınma ile birlikte bölgesel yağışlar çok arttı. Su tahliye olmayınca, Trabzon'un Beşikdüzü ilçesinde örneğinde olduğu gibi taşkınlara neden oluyor. Birkaç yerde tıkanma olduğu zaman barajlama etkisi yapıyor ve tahliye zorluğu yaşıyoruz. Bunun önüne geçmek için yoğun bir çaba içerisindeyiz."
Halk arasında, 'Bu dereden su akmaz' denen yerler olduğuna ifade eden Acu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir cami örneği var. Sabah namazında bir sıra saf, öğlen namazında iki sıraya çıkar. Cuma namazında cami dolar, bayram namazında ise caminin dışına taşar. Bütün hesapları caminin dışına taşacak gibi yapmak zorundayız. Bin yıllık debilerle hesap yapıyoruz. Suyu akışına bırakmak zorundayız. Yoksa kendi yolunu buluyor. İnsanların maddi zararlarını karşılayabilirsiniz ama manevi zararları tazmin etmeniz mümkün değil. Tekrar tekrar aynı şeyleri yaşatmamak lazım. Hepimize çok büyük görev düşüyor. Uygunsuz kesitler yapanlar tekrar tekrar düşünmeli, suyun önüne hiçbir şey koymamayı prensip edinmeliyiz. Bu konuda sadece DSİ'nin takibi ve müdahalesi yeterli olmaz. Dereler sadece DSİ'nin değil hepimizin. Dereleri akışına bırakacağız."
Su önleyici tesislerin gelen malzemelerle tıkandığını anlatan Acu, "Dere yatağına atılan televizyonlar, buzdolapları, yataklar ve hatta araçlar taşkınlarda kapalı kesitleri tıkıyor. Onun için kapalı kesitlerden mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyoruz. DSİ'den görüş ve izin alınmadan dere yataklarına müdahalede bulunulmamalı" diye konuştu.