Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da bölgesel işbirliği amacıyla ‘Şanghay Beşlisi' olarak bir araya gelmesinin ardından 2001 yılında Özbekistan'ın da katılımıyla oluşturuldu. Hâlihazırda 6 üyesinin olduğu ve Belarus, Afganistan, Hindistan, İran, Pakistan ve Moğolistan'ın gözlemci ülke olduğu ŞİÖ, 2008 yılında aldığı kararla gözlemci statünün bir alt seviyesi olan ‘diyalog ortaklığı' statüsü oluşturdu. Azerbaycan, Ermenistan, Kamboçya, Nepal ve Sri Lanka'nın yanı sıra Türkiye de ŞİÖ'nün diyalog ortağı. Türkiye'nin diyalog ortaklığı ŞİÖ'nün Haziran 2012 Pekin zirvesinde kabul edilmişti.
‘TÜRKİYE'NİN ŞANGHAY BEŞLİSİNE GİRMESİ OLUMLU BİR ADIM OLUR'
Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı net bir duruş sergilemesi gerektiğini belirten Şanverdi, "Bugün Türkiye'nin birliğine, beraberliğine kasteden o teröristlerin yanında mı yer alacaklar, yoksa Türkiye Cumhuriyeti gibi köklü bir devleti ve NATO'nun çok önem arz eden bir üyesinin yanında mı duracaklar? Bunun kararını verebilmeliler. Aksi takdirde Türkiye artık eski Türkiye değil. Yeni Türkiye'de biz bunun kararını istiyoruz kendilerinden. Bu süre yılbaşına kadar mı olur, yılbaşına kadar kararlarını verebilmeliler. Ya teröristlerle beraber hareket edecekler, ya da diyecekler ki NATO'nun önemli bir müttefiki olan Türkiye'yle beraber hareket edecekler" dedi.
Türkiye'nin AB ile imzaladığı geri kabul ve vize serbestisi anlaşması 72 kriterden 71'ini yerine getirdiğini kaydeden Şanverdi, şöyle konuştu:
"Bizim önümüze 72 tane kriter koymuşlardı, biz 71 tanesini yerine getirdik, bir tanesini yerine getirmedik. O da neydi; ‘Siz terörle mücadele veriyorsunuz ama terörle mücadelenin dozajını çok yüksek tutuyorsunuz' diyorlar. Benim birliğime ve beraberliğime, kardeşliğime ve benim vatandaşlarıma yönelen her bir taş karşılığını kaya olarak bulur bundan sonra. Onun için hiç kimse benim terörle verdiğim mücadelenin kriterini belirleyemez. Acaba bu 2015 yılından bu yana yapılan saldırılar Avrupa'nın herhangi bir ülkesine yapılmış olsa tablo nasıl şekillenirdi? Ben Avrupa Birliği ülkelerine yapmış olduğum seyahatlerde bunları dile getirdim. Bir yıl önce Fransa bir terör saldırısına uğradı, bütün dünya liderleri gitti Fransa'da yürüyüş yaptı, bizim Başbakanımız da gitti o yürüyüşe katıldı. Biz 2015'ten bugüne 300'e yakın vatandaşımızı kaybettik terör saldırılarında, acaba Avrupa Birliği'nden hangi ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı geldi Türkiye'ye, böyle yürüyüş benzeri bir destek verdi? Böyle bir çifte standart olabilir mi? Onun için artık Türkiye kendi kararını vermeye muktedir bir ülke. Bizim ülke menfaatimiz söz konusu. Bizim ülke menfaatimiz nerede durmayı gerektiriyorsa ülke menfaatim adına biz orada olacağız.
‘BU DOSTLUK, DOSTLUK MU ALLAH AŞKINA?'
Şanverdi, "Türkiye, NATO yerine Şanghay İşbirliği Örgütü'ne yaklaşmayı düşünür mü?" sorusu üzerine ise şöyle konuştu:
"Bugün İstanbul'da NATO Parlamenter Asamblesi toplantısı var. Orayı izlerseniz çıkacak olan deklarasyonu görürsünüz. ‘Ben hem seviyorum, hem sevmiyorum' şeklinde bir şey yok. Ya yanında olacaksın, ya karşısında olacaksın. Ben bugün bağımsızlık mücadelesi veriyorum. Bağımsızlık mücadelesi verdiğim yerde herkes benim müttefikimse yanımda yer alabilmeli. Ben dostumu acılı günümde isterim yanımda. Ne acılı günümde ne iyi günümde yanımda olmayacaksa bu dostluk, dostluk mu Allah aşkına?"