“Eşim yoğun bakımdayken hastanede büyük bir kalabalık ve üzüntü vardı. Tahsin Bey (gözaltına alınan Derik Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü T.E.) de oradaydı ‘Tahsin Bey ne yapacağız şimdi’ dedim. O ise ‘Onu koruyamadık yenge hanım’ diyerek hıçkırıklara boğulup, ağladı. Eşimin şehit olduğu bilgisi geldi. Cenazemizi defnetmek için Sakarya’ya geldiğimizde cenaze töreninde yine Tahsin Bey vardı. Orada da ‘Ne oluyor Tahsin Bey’ dedim. ‘Kendimi patlatırım onun saçının teline bir zarar gelmesini istemem’ dedi. Sonra öğrendim ki patlayıcıyı koymuş. Uzaktan patlatılmasını sağlamış.
Bu büyük bir acı. Eşimin, insanlara olan güvenini, insan sevgisini, zarafetini, iyi niyetini bilen, onu yakından tanıyan birilerinin bu hain saldırıyı yapması ikinci kez içimi yaktı. İkinci acıyı bana yaşattı. Hala içim acıyarak ‘Bey’ diyorum. Ne diyeceğimi bile bilmiyorum.”