Milliyet gazetesinden Tolga Şardan'a konuşan, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Başbakan Binali Yıldırım'ın aralık ayında yapacağı Moskova ziyaretinde öncelikli konu başlığının iki ülke arasındaki ticari ilişkiler olacağını söyledi.
Büyükelçi Karlov, Rus uçağının düşürülmesi sonrasında iki ülke arasında 8 ay süren krizin ardından yeniden başlayan süreçle ilgili olarak "Gerçekçi olmak gerekirse uzmanlarımıza göre bunun için en az 1-2 seneye ihtiyaç var. Bundan da önemlisi her iki tarafın bu ilişkiyi daha yukarıya taşıma niyetinde olmalarıdır" dedi.
Karlov, "Suriye'nin toprak bütünlüğünü destekliyoruz. Ülke bütünlüğü harap duruma getirilirse Libya gibi durumlar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye ile yapabileceğimiz dış siyaset hamleleri dünyadaki barışın tesisi için önemli" diye konuştu. Karlov, 15 Temmuz'da yaşananların Türk halkının olgunlaştırdığını gösterdiğini söyledi.
Karlov'un Milliyet'e yaptığı açıklamalar özetle şöyle:
1-2 YILA İHTİYAÇ VAR: Her iki ülkenin liderlerinin girişimiyle uçak kazasından sonra dibe vuran ilişkilerin durumunu ortak bir çabayla düzeltme başarısını yakaladık. Ama tamamen eski düzeye döndüğünü söylemek için biraz erken. Bunun başında iki ülke arasındaki ticaret faaliyetleri var. Geçen 4 ayda, 24 Kasım öncesindeki ticari faaliyetlere dönebilmiş değiliz. Gerçekçi olmak gerekirse uzmanlarımıza göre bunun için en az 1-2 seneye ihtiyaç var. Ama bundan da önemlisi her iki tarafın bu ilişkiyi daha yukarıya taşıma niyetinde olmalarıdır. İki liderin, iki ülkenin ticaret hacminin 100 milyar dolara ulaşması gerektiğini söylemeleridir.
BANKACILIK VE FİNANS: KEK kapsamında iki ülke uzmanlarının Soçi'de bankacılık ve finans işbirliği toplantısı gerçekleşti. Buradaki konular çok önemli. Birincisi muhabir banka sisteminin geliştirilmesi. İkili ticari ilişkilerde yerel para kullanılması gündeme geldi. Moskova Ticaret Borsası'nda Türk lirası bazında işlemlerin yapılabilmesi konusu var. Ödeme sistemleri konusu var. Visa, mastercard, Rusya'da geliştirilen mir sistemi var. Bunları hayata geçirirsek, 3. ülkelerin bizi etkileme şansı azalacaktır.
SURİYE: Suriye'de barışın sadece barışçıl yollarla sağlanacağı düşüncesindeyiz. Suriye'nin mevcut sınırlarının korunması gerektiğini, ülkenin geleceğini ancak ve ancak Suriye halkının belirlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Esad'ı desteklemekle suçlanıyoruz. Suriye'nin devlet bütünlüğünü destekliyoruz. Ülke bütünlüğü harap duruma getirilirse Libya gibi durumlar ortaya çıkıyor. Dolayısıyla Türkiye ile yapabileceğimiz dış siyaset hamleleri dünyadaki barışın tesisi için önemli.
SURİYE'DEKİ ÜSLER: Öncelikle barışın tesisini bekleyelim. Sonra bu üslere ihtiyaç olup olmadığı konusunda daha net bir değerlendirme yapma durumu olacak. Suriye ile yapılan anlaşmada zaman kısıtlaması yok. ABD'nin Türkiye'de üssü var.
HALEP: 18 Ekim 2016'dan itibaren hava unsurlarımız Halep bölgesinde harekat yürütmemektedir. İyi niyetli olmayan tarafların Rus uçaklarının hastaneleri, okulları bombaladığı suçlamaları var. Bu suçlamaları çok ciddi olarak değerlendiriyoruz. Suriye topraklarını izleyen çok güçlü uzay grubumuz var. Her suçlamadan sonra uzaydan çekilen resimleri gösteriyoruz. İtirazlar maalesef uluslararası haber kanallarınca yayınlanmıyor. Çifte standart var. Yakın geçmişte iki Belçika uçağının sivil bir binayı yerle bir ettiğinin delillerini sunduk. Ama kimseye duyuramadık. Geçmişte Amerikalılar ateşkes sürecini baltaladı.
TÜRKİYE'YE BAĞLI: Mevcut verilere göre Türkiye'ye yıllık 30 milyar metreküp gaz veriyoruz. Bunun 15 milyarı Mavi Akım üzerinden Samsun'a giriş yapıyor. 15 milyarı ise Ukrayna üzerinden. Türk Akımı, Ukrayna'dan vazgeçme zeminini hazırlayacak. Türkiye'yi doğalgaz konusunda transit bir hub (merkez) olarak görmek istiyoruz. Her şey Türkiye'nin kendisine ve Avrupa'nın alacağı pozisyona bağlı. TANAP'ın kapasitesi Türk Akımı ile kıyaslanamaz. Rusya Federasyonu, 30 yıldır Türkiye'ye doğalgaz sevkiyatı yapmaktadır. Hiçbir zaman yarı yolda bırakmadık.
OLGUNLAŞMIŞ TOPLUM: Benim için 15 Temmuz olayları masum insanların hayatını kaybettiği çok büyük bir trajedi. Diğer taraftan da Türk toplumunun olgunlaşmış bir toplum olduğunu gösterdi herkese. Zamanla değişik ülkeler bu tür darbelere veya darbelere maruz kalıyor. Ama her ülke böyle bir toparlanma potansiyeline sahip değildir. Türk toplumu bu sınavdan geçmiştir. Devlet Başkanı'mız, Sayın Erdoğan'a destek veren ilk liderlerden oldu. Bu jest Türkiye'ye yönelik ne düşündüğümüzü göstermiştir.
ERDOĞAN'A MİNNETTARIZ: Türk Akımı'nı, Ankara'nın, tüm yaptırım tehditlerine rağmen AB'ye verdiği bir tür yanıt olarak algılıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dış politika hamlelerinin yaparken her şeyden evvel ülke menfaatlerini düşündüğü için çok minnettarız. Takdirle karşılıyoruz, olması gereken de budur.
UZAY TEKNOLOJİSİ İŞBİRLİĞİ: Değişik ülkelerle bu tarz işbirliği formatımız mevcut. Türkiye bunun arasında rahatlıkla yer alır. 100 milyar dolarlık iş hacmi için yeni işbirliği alanlarını aramamız şart.
BULGARİSTAN SEÇİMLERİ: Rus yanlısı olmaktan ziyade ülkesini seven Bulgar ve Moldovalı seçmenler oy kullanmıştır. Biz her ülkeyle işbirliğine hazırız. Güney Akım, eski Bulgar yönetiminin vazgeçtiği projelerden birisi. Temennimiz yeni yönetimlerin kendi ülke menfaatlerini daha iyi kollamasıdır. Biz bu iki ülkeye ‘batıyla ilişkilerinizi kesin' dayatmasında bulunmayacağız.