ABD'NİN KEŞFETTİĞİ ARAÇ DİNDİR: Bu görüşe göre, Rusya'yı çevreleyen komşuları Rusya'nın değil ABD'nin kontrolünde olmalıdır. Rusya'nın zayıflatılması için yapılacak iş ise etnik ve din-mezhep yapısıyla oynayarak ülkeyi istikrarsızlaştırmaktır. Zira Rusya 60 farklı etnik grubun yaşadığı, 21 cumhuriyet 88 federal birimden oluşan idari yapısı karmaşık bir devlettir. 21 milyon Müslüman yaşamakta, Müslüman nüfus artarken Rus nüfus azalmaktadır.
Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin (SSCB) dağılmasıyla 15 devlet bağımsızlık kazanmıştır. Bunlardan Orta Asya Türk cumhuriyetleri ve Azerbaycan'da önemli miktarda petrol ve doğalgaz rezervi bulunmaktadır. Bu ülkeler Batı için yeni bir pazar oluşturmaktadır. Ancak, denize çıkışları olmadığı ve ekonomileri bağımlı olduğundan Rusya'nın toparlanması ile tekrar Rusya güdümüne girmeleri kaçınılmazdır. Bu nedenle ABD, bu ülkeleri Rusya'dan uzaklaştırmak ve kontrolüne almak için bir politika geliştirmiştir. ABD'nin keşfettiği araç dindir.
DEVŞİRME POLİTİKASI: Böylece Gülen'in söylemlerindeki ‘devletin kılcal damarlarına sızma' talimatı hayata geçirilmiş, Osmanlı'nın devşirme politikası tozlu raflardan indirilerek varoşlardaki öğrenci potansiyeli üzerinden günümüze uyarlanmıştır. Dolayısıyla örgüt kendince sorun olarak gördüğü sosyal sorunlarını bir rejim sorununa dönüştürmüştür. Rejim mücadelesi silah kullanılarak gerilla mücadelesi şeklinde yapılabileceği gibi sessizce devleti içten ele geçirme şeklinde de yapılabilir. FETÖ'nün seçtiği yol, sessizce devleti içten ele geçirmek olmuştur.