Türkiye'de dini alanda ciddi bir aydın eksikliği yaşandığına vurgu yapan Sucu, "İslam hukukunda bazı fetvalar var diye bu fikirleri alıp günümüzde kullanamayız. Bunlar (çocukların küçük yaşta evlendirilmesi) 9. ve 10. yüzyıla dayanan, dönemin sosyokültürel yapısıyla ortaya çıkmıştır. Bu fikirlerle 21. yüzyıl insanına fetva vermeye kalkışmak ciddi bir aydın sorunumuz olduğunu da ortaya koyuyor. O dönemde sadece kadınlar değil başka pek çok konuda verilmiş içtihat görürsünüz ki, bugüne uyarlamak mümkün değildir" dedi.
Aydın eksikliği sorununun İslam tartışılırken yanlış yorumlara sebep olduğunu belirten Sucu, İnce'ye İslam hukukunda yeri olan bir hükmü hatırlattı yaptı: "Şartların değişmesiyle hükümler değişir."
Günümüzde dini yorumlamanın bilimle mümkün olabileceğini savunan Sucu, "Bir şey akla, bilime, fıtrata aykırıysa dine de aykırıdır. Din bilime karşı çıkmaz. Bu bilim-insan çizgisini yok saymaktır. Bu çağda toplumların geldiği bir nokta var, zamanın ruhu var. 12-13 yaşındaki çocuklar fiziksel, ruhsal açıdan ve hatta tahsil sürecini tamamlamamıştır. Gelişimini tamamlamamış bir çocuğu 13 yaşında evlendirmek ona zulüm olur. Kendi kızını evlendirmek ister miydi?" diye sordu.
‘İSLAM'A HAKARETTİR'
Konunun ilahiyat temelli bir bilgiyle konuşulmasının bilimden uzak ve indirgemeci bir tutum olacağını söyleyen Sucu, Kuran'da yer alan İslamiyet'in evrenselliği fikrini hatırlatarak, zaman ve mekâna göre yorumlanmaması halinde toplumun kokuşacağını ve bunun İslamiyet'e hakaret olacağının altını çizdi. Mevlana'nın sözünü hatırlatarak bitiren Sucu, "Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım" dedi.