‘SURİYE KONUSUNDA BENİM YAKLAŞIMIM DİĞERLERİNDEN ÇOK FARKLIDIR'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın daha önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Barack Obama ile gerçekleştirdiği telefon görüşmelerine ilişkin yaptığı açıklamalarla, Obama ve Putin'in söyledikleri arasında tezatlar olduğunun da ortaya çıktığı savunulan raporda şöyle denildi:
"Cumhurbaşkanı diyor ki; ‘Sayın Trump'ın açıklamalarında, Suriye'de de Irak'ta da bizimle benzer düşünceler gözleniyor. Mesela, uçuşa yasak bölge meselesi çok önemli. Onların da benzer düşünceleri var'. Ancak, Cumhurbaşkanı'nın telefon görüşmesi sonrasındaki bu açıklamasına karşın, Trump başkan seçildikten sonra ilk kapsamlı mülakatını Wall Street Journal gazetesine verdi ve ‘Esad'a karşı savaşan ılımlı muhaliflere yardımı keseceğini' açıkladı. Donald Trump ayrıca, Suriye'de amacının IŞİD'e karşı verilen mücadeleye yoğunlaşmak olduğunu, Suriye'de Esad'ın desteklenmesi gerektiğini söyledi. Trump Suriye konusundaki yaklaşımını şu şekilde ifade ediyor: ‘Suriye konusunda benim yaklaşımım diğerlerinden çok farklıdır. Benim tutumum şudur: Sen Suriye ile savaşıyorsun, Suriye IŞİD ile savaşıyor. Amaç IŞİD'den kurtulmaktır. Biz isyancıları destekliyoruz ama bunların kim olduğu konusunda en ufak fikrimiz yok. Eğer Amerika Suriye'ye saldırırsa sonuç, bizim hem Rusya hem de Suriye ile savaşmamız olur'. Trump'ın Wall Street Journal'a verdiği mülakatta açıkladığı Suriye yaklaşımı ile Cumhurbaşkanının telefon görüşmesine atfen dile getirdiği Suriye yaklaşımı arasında hiçbir benzerlik ya da aynılık söz konusu değil."
CHP'li Toprak raporunda, Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından bu yana AKP hükümetleri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçuşa yasak bölge ve Türkiye-Suriye sınırında tampon bölge önerisini gündeme getirdiğini vurgulayarak, şu görüşlere yer verdi:
"ABD buna yanaşmadı. Nedeni ise Suriye'de hava ve deniz üsleri bulunan Rusya ile karşı karşıya gelmemek, iki ülke arasında çatışmalara neden olacak bir sürece yol açmamaktı. Şimdi de Trump'ın açıklamalarından anlaşılıyor ki, Suriye'de ABD ile Rusya'yı karşı karşıya getirecek bir politika söz konusu olmayacak. ABD'nin önceliği Esad'ı devirmekten ziyade IŞİD'in bertaraf edilmesine yoğunlaşmak olacak. Bunun için de Esad'a karşı savaşan ılımlı-ılımsız tüm muhalif güçlere sağlanan ABD desteği kesilecek ve ABD'nin mücadelesi ağırlıkla IŞİD'le mücadeleye yoğunlaştırılacak. Burada da şu anda sahada ABD'nin müttefiki olarak IŞİD'e karşı en yoğun mücadeleyi yürüten YPG ağırlıklı SDG güçlerine destek verilecek.
‘TRUMP'IN ‘UÇUŞA YASAK BÖLGE' PROJESİNE DESTEK VERMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL'
Dolayısıyla Suriye'de Hmeymim'de süresiz şekilde kalıcı bir hava üssü kuran ve bunun onayını alan Rusya ile havada karşı karşıya gelme, çatışma olasılığının söz konusu olmaması için de Trump'ın Suriye'de ‘uçuşa yasak bölge' projesine destek vermesi söz konusu değil. Bu açıdan, Cumhurbaşkanı'nın ‘Trump ile görüşlerimiz benzeşiyor, örtüşüyor' açıklamalarıyla, Trump'ın Suriye konusundaki açıklamaları birbiriyle çelişiyor.
Yaptığı açıklamalardan, verdiği mülakatlardan da bunu somut şekilde görmek, anlamak olanaklı… Trump'ın Suriye'deki önceliği IŞİD'le mücadele eden ve etmekte olan güçlere yönelik desteği yoğunlaştırmak, tüm desteği bu yöne aktarmak. Bu noktada da Esad güçleri ve Rusya ile Trump'ın Suriye stratejisinin IŞİD'le mücadele konusunda aynı safta buluşacağını görmek zor değil. Trump, bu nedenle, IŞİD'e karşı değil de öncelikle Esad'a karşı mücadele eden muhaliflere tüm desteğin kesileceğini söylüyor."
‘CUMHURBAŞKANI'NIN BEKLENTİLERİ AÇISINDAN BAMBAŞKA BİR TABLONUN ORTAYA ÇIKMASI SÜRPRİZ OLMAZ'
ABD ve batılı ülkelerin ilk başta Esad'ın da Kaddafi gibi kısa sürede devrileceğini düşünerek, Suriye'de muhalif kesimlere destek verdiklerini ifade eden CHP'li Toprak raporunda, "Ancak geçen sürede, Esad'a karşı mücadele eden güçlerin Suriye'de Şii-Sünni çatışmasını körüklediklerini, bunun da tüm bölgede mezhep savaşlarını ateşleyeceğini gördüler. Esad'ı devirmenin bu ateşi tüm bölgeye yayacağı ve doğacak boşluğun IŞİD ve benzerleriyle doldurulacağı anlaşıldı. IŞİD'e yol açmanın nelere sebep olduğu görüldü" dedi.
CHP'li Toprak raporunda, Türkiye açısından da hükümetin kısa süre öncesine kadar Suriye'deki önceliğinin Esad'ın devrilmesi olduğunu vurgulayarak, şu görüşleri dile getirdi:
"Son dönemde, Rusya ile geliştirilen yeni normalleşme sürecinde bu öncelik daha geri plana itildi. Şimdi Cumhurbaşkanı her ne kadar Trump ile görüşlerinin örtüştüğünü, benzeştiğini söylese de ABD'nin yeni başkanı açısından da öncelik Esad'ın devrilmesi değil, IŞİD'in bitirilmesi. Bu açıdan, Trump 20 Ocak'ta Beyaz Saray'a oturduğunda, Suriye'de, Türkiye açısından, Cumhurbaşkanı ve hükümetin beklentileri açısından, bambaşka bir tablonun ortaya çıkması, beklentilerin boşluğa düşmesi hiç de sürpriz olmaz."