Kaleağası, Türkiye- AB krizini 'Bi De Bunu Dinle' programında değerlendirdi. Dünyanın genel olarak bir kriz evresinde olduğunu belirten Kelağası, Türkiye'nin ise dünyadaki yükseliş kaynaklarının sorgulanmasını gerektiren bir sürece girdiğini ifade etti. Kelağası, "Türkiye milli menfaatler açısından acil toparlanması gereken bir sürece girdi" dedi.
Kaleağası, AB'ye üyelik süreciyle birlikte Türkiye'nin her anlamda gelişip güçlendiğini belirterek şöyle konuştu: "Ecevit hükümetlerinin ve ardından Erdoğan hükümetlerinin Türkiye'yi çok ileri sıçrattığını görmek gerekir. Türkiye AB yolunda kararlı bir şekilde ilerlerken sosyal, ekonomik ve siyasal tüm alanlarda muazzam bir gelişme kaydetti. 80 darbesiyle oluşan karanlık ve anti-demokratik ülke imajını yok etti" dedi.
'TÜRKİYE, AB'NİN ENTEGRASYON SÜRECİNDEN YARARLANABİLMELİ'
Kelağası, "‘AB farklılaşmış entegrasyon sürecine girerken Türkiye bu yeni yapılanma olanağından faydalanabilmeli. Bu, Türkiye'nin sadece Avrupa ile olan ilişkilerini değil diğer güç faktörleriyle olan ilişkilerinde de belirleyici bir rol oynayacaktır. Zira Rusya, Çin, İran ve Kazakistan'ın gözünde AB ile iyi ilişkileri olan bir Türkiye muteberdir" dedi.
AB'ye üyelik sürecinin referanduma götürülmesi yönündeki açıklamaları da değerlendiren Kelağası, "Türkiye'nin AB yolundan çıkması Türkiye düşmanlarını ya da Türkiye'nin rakiplerini, terör odaklarını ve Türkiye'nin iyiliğini istemeynleri çok sevindirir" dedi.
Kaleağası, siyasilerden art arda gelen açıklamalara dair "duygusal tepkiler yerine sağduyulu ve soğukkanlı açıklamalar yapılmalı" yorumunu yaptı ve ekledi: "AB ne tuzak ne de mucizedir. AB üyesi ülkelerin de eleştirilerinin olduğu bir siyasi inşa sürecidir. AB, içinde bulunduğumuz dünya sisteminde en iyi çekim alanıdır."