Gürültü kirliliğine neden olduğu iddiasıyla camilerden hoparlör kullanılarak ezan okunmasını yasaklayacak tasarının yürürlüğe girmesi için Knesset'te üç farklı oturumda görüşülerek oylanması bekleniyor. Yasama komisyonundan yapılan açıklamada Necef, Celile, Kudüs ve Tel Aviv gibi şehirlerdeki yüzlerce İsrail vatandaşından günde 5 vakit ve yüksek sesle okunan ezan nedeniyle şikayet aldıklarını, Musevi vatandaşların rahat uyku uyuyamadıkları için onların haklarının hakkaniyet çerçevesinde korunması gerektiği için bu yasarının onaylandığı belirtildi.
NETANYAHU: GÜRÜLTÜ İÇİN BİZZAT BANA GELDİLER
Filistinlilerin ve İslam dünyasının büyük tepkisini çeken tasarı daha önce de birçok kez gündeme gelmiş ancak kanunlaşmamıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dün yaptığı yazılı açıklamada, 'gürültü yaparak insanları rahatsız ettiği' iddiasıyla ezanın yasaklanmasını öngören yasayı desteklediğini belirtti. Netanyahu, açıklamasında, "Sadece Yahudiler değil, bazı Müslüman ve Hristiyanlardan da yüksek sesli ezan konusunda bizzat kendim çok sayıda şikayet aldım. Biz insanların inanç ve ibadetlerini yerine getirmelerine asla karşı değiliz, ancak bu ülkenin tüm vatandaşlarının haklarının korunması gereklidir" dedi.
— Israel Politics (@ISRAEL_POLITICS) 14 Kasım 2016
ORTAK ARAP LİSTESİ: IRKÇI BİR ADIM
Knesset'teki Ortak Arap Listesi'nden yapılan açıklamada, ezanın yasaklanmasını öngören yasa tasarısının 'ibadet özgürlüğünü ihlal eden ırkçı bir adım' olduğu belirtildi.
Açıklamada, "Radikal bir hükümetin faşist unsurlarının, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun desteğiyle ezanı yasaklama çalışmaları, tehlike arz eden bir gelişmedir. Bütün dinlerin özellikle de Müslümanların ibadet özgürlüğüne yönelik ırkçı bir girişimdir" denildi. Netanyahu'nun ezanı 'gürültü' olarak nitelendirmesinin de kınandığı açıklamada, ezanın sadece dini bir uygulama değil, Filistin halkının kültür ve medeniyetinin en önemli sembollerinden biri olduğu vurgulandı.
HAMAS: TEHLİKELİ BİR GİRİŞİM
Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, 'tehlikeli' olarak nitelendirilen yasa tasarısının İsrail yönetimi tarafından onaylanmasının yansımalarına karşı uyarıda bulunuldu.
Açıklamada, "Ezanın yasaklanması Müslümanların dini duygularını provoke etmenin yanı sıra ibadetlere ve dini sembollere yönelik kabul edilemez bir müdahaledir" ifadelerine yer verildi. Söz konusu yasa tasarısının dini ve tarihi hakları, kutsalları koruma altına alan uluslararası kanun ve sözleşmelere aykırı olduğu vurgulanan açıklamada, uluslararası toplum ve insan hakları örgütlerine de "camilere yönelik saldırı ve ihlalleri durdurmak için harekete geçmeleri" çağrısında bulunuldu.