'ÖNEMLİ BELGELER DİREKT PENSİLVANYA'YA'
Mehmet Yılmaz, şöyle konuştu:
"Her üç isim de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuşlar ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediklerini söylemişler, verdikleri ifadelerde de örgüte nasıl girdiklerini, örgütün nasıl çeteleştiğini ve mevcut yargısal yetkilerin örgüt elemanlarınca nasıl örgüt lehine kullanıldığını açıkça bildirmişler. Yargıtay'da gelen dosyaların örgüt elemanlarınca fotokopisinin çekilip ilgili kişiye iletildiği, yine önemli kişilere, önemli iş adamlarına ait dosyaların Pensilvanya'ya götürülüp, Pensilvanya'nın talimatıyla kararlar verildiği açıkça bildirilmiş. Tüyleri diken diken edecek itiraflar dediğim hususlar bunlardı. Biz her seferinde söyledik, 'hakim, savcı tarafsız olmalı' dedik ama gördüğümüz şu ki yüksek yargıda ve ilk derece yargıda bu işler böyle olmamış. Dosyalar, kararlar örgütün talimatlarıyla verilmiş."
'GÜLEN'DEN ONAY GELMEZSE KİMSE DAİRE BAŞKANI OLAMIYOR'
'HER ÖNEMLİ SORUŞTURMA ÖRGÜT DİREKTİFLERİNE UYULMUŞ'
HSYK seçimlerinin ardından 2014'te görevi devraldıklarında, önlerine gelen ilk derece yargısında kumpas, uydurma delillerle ilgili dosyalarda bu konuları kamuoyuna anlattıklarını belirten Yılmaz, şöyle devam etti:
"Oda TV, Hüseyin Kurtoğlu, Fenerbahçe dosyası gibi içinde artık kumpasın, uydurma delillerin bulunduğu dosyaların aynısı yüksek yargıda da mevcut olmuş. Yargıda FETÖ dediğimiz o terör örgütünün dedikleri olmaya başlamış. Her önemli soruşturmada muhakkak örgüt direktifleri ve talimatlarıyla hareket edilmiş. İlk derece hakim ve savcıların bazılarının beyanlarını okuyunca insan karşı karşıya bulunduğu sorunun ciddiyetini daha iyi kavrıyor."