İstanbul'da çalışan uluslararası medya kuruluşlarının temsilcileriyle Conrad Otel'de bir araya gelen Kurtulmuş, Türkiye'de gündemdeki ilk konunun ülkenin güvenliği meselesi ve bu çerçevede 'terör örgütleriyle yapılan mücadele' olduğunu olduğunu söyledi.
Bu konuyla ilgili her gün yeni kişilere, yeni bilgilere ulaşıldığını dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Ümit ediyoruz ki önümüzdeki ay içerisinde, darbe teşebbüsüyle ilgili dosya tamamlanarak, savcılardan anladığımız, yıl sonuna doğru ya da yeni yılın başına doğru dosyanın açılması mümkün olacak. Böylece darbe teşebbüsüyle ilgili ilk yargılama süreci başlamış olacak. Ayrıca bu grupla irtibatlı olan herkesle ilgili gerekli soruşturmalar da yapılıyor. Çok kapsamlı bir mücadele, bugünden yarına hemen birkaç gün, birkaç ay içerisinde bitirilmesi mümkün olmayan bir mücadele. Nihayet 40 yıl süren, devletin her kademesine, noktasına sızmış olan bir örgütün devletten arındırılması sürecinden bahsediyoruz. Dolayısıyla bunun önemli olduğunu görüyoruz ve bu mücadele artık bir devlet mücadelesi olarak devam edecektir."
Numan Kurtulmuş, bunu yaparken de kimsenin mağdur edilmemesi, kimseye haksızlık edilmemesi için üzerlerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirdiklerini vurguladı.
'YANLIŞLIK VARSA DÜZELTİLİYOR'
TSK'da 2 general ve 30'un üzerinde subayın görevine geri döndüğünü anımsatan Kurtulmuş, "Ama bir hafta sonra da Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde binin üzerinde insan görevden alındı. Yani bir yanlışlık varsa düzeltilirken, diğer taraftan kendisini hala gizlemeyi başarmış olanlara da bunun hesabını sormak için gerekli adımlar atılıyor" şeklinde konuştu.
'FETÖ ALGI OPERASYONU YAPIYOR'
"Hem içerideki hem de özellikle yurt dışındaki küresel networku üzerinden Türkiye karşıtı bir algı operasyonu başlatacaktır. Zaman içerisinde bu tespitin haklı olduğu ortaya çıkmıştır. Algıda da iki noktada yoğunlaşacaklar. Bunlardan bir tanesi, 'insan hakları ihlalleri yapılıyor, bu mücadele sırasında da bir sürü haksızlıklar ortaya konuyor' yönündeki imajdır. Bunda kullandıkları kavram da 'FETÖ mağdurları' kavramıdır. Bizim ricamız bunun kullanılmaması. Çünkü memlekette FETÖ mağdurları yok. Haksızlık yapılanlar varsa bunlar düzeltilecek ve düzeltiliyor ama mesela önümüzdeki günlerde yeni bir KHK çıkartılacak ve burada yanlışlıkla görevden alınmış bazı kişiler iade edilecek ya da kapatılmış olan bazı kurumlar tekrar açılacak. Örneğin bir çocuk televizyon kanalı sonradan yapılan değerlendirmelerle yeniden yayına başlatılmıştır. Yine bir radyo kanalının da yeniden yayın yapmasına müsaade edilmiştir. Dolayısıyla eğer burada bir mağduriyetten bahsedeceksek, milletimiz mağdur edilmiştir. 246 şehidimiz, 2 bin 194 gazimiz vardır ve milyonlarca insan uçurumun kenarından dönmüştür. Bu çerçevede bu 'FETÖ mağdurları' kavramının bir algı operasyonunun parçası olduğu, bunun kullanılmasının da özellikle böylesine ağır bir darbe tehdidiyle karşı karşıya kalmış olan milletimize haksızlık olduğu kanaatindeyiz."
'TÜRK EKONOMİSİ KRİZE DAYANIKLIDIR'
İkinci alanın da ekonomi olduğunu dile getiren Kurtulmuş, "Darbe teşebbüsünden birkaç gün sonra başlayarak, 'Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor. Türkiye çöktü, çöküyor. Büyük bir ekonomik kriz var" algısını içeride ve dışarıda oluşturmaya çalışıyorlar. Bir kez daha minnetle ifade etmek isterim ki, nasıl darbede milletimiz tanklara, uçaklara, helikopterlere karşı direndiyse, hemen darbe teşebbüsünün arkasında da yaklaşık 12 milyar dolarlık bir paranın piyasaya sürülmesi, Türk parasına dönülmüş olması da darbe teşebbüsü sonrasında ortaya çıkması muhtemel büyük türbülansları önlemiştir. Ayrıca, Türkiye ekonomisi yapısı itibariyle herhangi bir büyük krize karşı dayanıklıdır, mukavimdir ve ekonomik olarak da biz bu mücadeleyi sürdürmeye devam ediyoruz" şeklinde konuştu.
'HDP'YE OY VERENLER PARTİNİN DAĞIN GÖLGESİNDEN ÇIKAMADIĞINI GÖRDÜ'
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, PKK ile de mücadele edildiğini belirterek, şunları söyledi:
Bu partiye oy verenlerin, partinin dağın gölgesinden çıkamadığını gördüğünü kaydeden Kurtulmuş, "Kendisine oy vermiş halkın taleplerinden, beklentilerinden ziyade terör örgütüne destek vermeyi gündemine almıştır. Görünen o ki halk da süratle terör örgütünün arkasından çıktığı gibi bu örgütle irtibatlı olan ya da onun gölgesinde olan siyasi harekete karşı da büyük bir mesafe koymaktadır. Bu da Türkiye'nin terörle mücadelesi bakımından önemli bir alandır" ifadelerini kullandı