‘AB'NİN KURUCU BABALARININ GÜÇLÜ PERSPEKTİFİNDEN ÇOK GERİDE BİR AB VAR ŞU AN'
Esasında AB'nin nasıl yaklaşım gerçekleştireceği bakımından fevkalade önemliydi. Ama maalesef AB'nin kurucu babalarının güçlü perspektifinden çok geride bir AB var şu an.
Kurumların başında son derece yetersiz kimseler var. O nedenle AB, gelecek perspektifi üreten bir kurum değil. Müzakere sürecinin önünü açan bir tarafı olması açısından çok önemliydi, kafa karışıklığı başladı. Telefonlarda görüşüyoruz aynı cümleler tekrar tekrar söyleniyor ama somut vizyonlar açısından yeni bir kanal açamıyorlar.
‘YAPICI OLMAKTAN VE YOL GÖSTERİCİ OLMAKTAN UZAK BİR RAPORLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
Siyasi diyalogdan bahsediyorlar ama eyleme geçmiyorlar. Yapıcı olmaktan ve yol gösterici olmaktan uzak bir raporla karşı karşıyayız.
Bu rapor AB-Türkiye ilişkilerine hizmet etmeyen bir rapordur, katılım müzakerelerine çok uzak bir rapor. Nasıl ilerleyeceğimizi ifade etmeyen, farklı işbirliği alanlarında somut veri koymayan eylemler maalesef retorik düzeyde kalıyor.
‘TÜRKİYE İLE AB ARASINDA KÖKLÜ BİR İLİŞKİNİN KURULMASI GEREKEN BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ'
Siyasi retorik konusunda yeterince ilerleme sağlayamıyorlar. Türkiye ile AB arasında köklü bir ilişkinin kurulması gereken bir dönemden geçiyoruz. Bu bakımdan, bu bakış açısına sahip bir anlayışın beklentisi içerisindeyiz.
‘LAİK DÜZENİ ORTADAN KALDIRMAK İSTEYEN BİR YAPILANMAYA KARŞI MÜCADELE VERİYORUZ'
‘NAZİLERİ BİLE GERİDE BIRAKABİLECEK BİR TERÖR ÖRGÜTÜ'
Bu terör örgütü Nazileri bile geride bırakabilecek bir terör örgütüdür, ifade edilen endişelerin yersiz olduğunun altını çiziyoruz. Yürüttüğümüz mücadele ülkemizin ve AB ile paylaştığımız tüm hukuk belgelerine uygundur. FETÖ ile mücadele varoluş meselesidir, siyasi değil. Bekamız için vazgeçilmezdir