"Bütün muhalif kesim ve kişiler AKP-(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan rejiminin yoğun baskısı ve saldırısı altında. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra uygulanan OHAL dönemiyle birlikte, kendilerinden olmayan tüm toplum kesimlerine yönelik saldırılar, antidemokratik yaptırımlar ve devlet şiddeti her alanda giderek daha da artıyor. Kısıtlı demokratik alan, ve parlamento tamamen devre dışı bırakıldı. Yine var olduğu kadarıyla yargı bağımsızlığı, akademi ve medya özgürlüğü rafa kaldırıldı. Ülke Kanun Hükmünde Kararnameler ile yönetilen fiili bir başkanlık ve sivil dikta sürecine sokuldu. Akademisyenler, kamu çalışanları, başta Gülten Kışanak olmak üzere seçilmiş belediye başkanları, muhalif medya oraganları, laikliği kazanacağız diyerek sokaklara çıkanlar, doğa ve yaşam alanı savunucuları, kadınlar, bilimsel eğitim isteyen öğrenciler, barışı ve halkların kardeşliğini savunanlar, Cumhuriyet gazetesinden sonra sıra halkın seçtiği milletvekillerine de geldi. Selahattin Demirtaş başta olmak üzere HDP milletvekillerinin evleri gece basılarak, gözaltına alındılar. Bütün bu saldırılar başkanlık yolunda tüm muhalif kesimleri sindirme, direnme zeminlerini ortadan kaldırma ve ülkeye tamamen el koymayı amaçlıyor.
Eşitliğin, özgürlüğün, laikliğin, barışın ve kardeşliğin ülkesini kurmak için, her şeye rağmen bu baskılara karşı teslim olmayan ve direnenler de var.
Bizler; Berlin`deki değişik demokratik dernekler, örgütlenmeler, inisiyatifler, partiler, hareketlerden insanlar ve bağımsız kişiler olarak, hep birlikte ses çıkarmak, omuz omuza vermek ve yanyana durmak gerektiğine inanıyoruz.
Herkesi, herhangi bir bayrak taşımaksızın, ortak bir pankart ve dövizlerimizle Almanya Parlamentosu önünde yapacağımız protesto gösterisine katılmaya çağırıyoruz."