HDP milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin soru üzerine, bu konuya 7 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında yaşanan gelişmeler olarak bakmak gerektiğini belirten Zeybekci, 7 Haziran öncesi ‘Türkiye partisi' olduğunu iddia edenlerin, bu seçimde milletten almış oldukları güveni kötüye kullanarak, temmuz ayından ‘hendek ve çukur siyaseti'ne döndüğünü söyledi.
Zeybekci, bu dönemde HDP'li milletvekillerinin insanları ayaklanmaya, insanları ‘öz yönetim' gibi ‘saçma sapan bazı uygulamalara davet ederek, milletin kendilerine vermiş oldukları o iradeye ihanette bulunduklarını' iddialarını dile getirerek, şunları söyledi:
"Milletin onlara tanımış olduğu o krediyi maalesef başka yerlere ciro ettiler, Kandil'e ciro ettiler, terör örgütüne ciro ettiler. Dünyanın hiçbir yerinde terör örgütüne yaslanan, sırtını oraya buraya, dağlara, terör örgütlerine yasladığını söyleyen, 'PKK'yı terör örgütü dedirtemezsiniz bize' diyen ve bir süre sonra bu konularla ilgili genel itibarıyla parlamentonun büyük bir çoğunlukla dokunulmazlıkları kaldırmasından sonra 'Bizi TC'nin mahkemelerine götüremezsiniz, bizi ifadeye çağıramazsınız, gitmeyeceğiz, o kadar ucuz değil, yağma yok' gibi sözlerle bunu bir yere tırmandırdığınız zaman, devlet eğer devletse Türkiye Cumhuriyeti devletse ki, 5 bin yıllık bir devlettir, bunun gereğini yapar. İfadeye gitmediğiniz zaman devlet, sizi tutar ifadeye götürür, ifadenizi de alır. Bunu yapmanın yöntemleri vardır. Önce çağırır, davet eder, yargı sizi davet etti, savcılar, mahkemeler sizi davet etti. Bunu davet ederken de siz orada o sözü söylerken otomatik olarak arkasından gelecek karar bellidir, zorunlu olarak getirmektir. Gönüllü olarak gelmeyene gönülsüz de olsa mevcutlu olarak güvenlik güçleri marifetiyle getirmektir. Bunlar yapıldı. Her şey hukuk içindedir. Türkiye Cumhuriyeti devletinin kimliğine ve devlet olma vasfına uygundur. Ya devlet bunu yapacaktı ya da birilerinin 'seni tanımıyorum' dediği, yok olan devlet statüsüne geçecekti. Burada gereği yapılmıştır."
HDP Meclis Grubu ile Merkez Yürütme Kurulu'nun, yaşanan gelişmeler üzerine HDP'li milletvekillerinin Meclis çalışmalarına katılmama kararını da değerlendiren Zeybekci, şunları kaydetti:
"Zaten millet size yetkiyi verirken, millet size bu konuda vekaletini verirken sizi görevlendirdiği görevleri yapmadınız. Gittiniz terör örgütünün her türlü faaliyetine destek vermek için size emredilen şekilde davrandınız. Muhtemelen de şu anda onlara emredilen şekilde davranıyorlar, milletin iradesiyle davranmıyorlar çünkü millet onlara seçimlerde, 1 Kasım seçimlerinde iradesini teslim ederken 'benim adıma Meclis'e git, Meclis Genel Kurulu'nda beni temsil et, senin görevlendiğin komisyonlarda da benim irademi temsil et, benim görüş ve dileklerimi, ihtiyaçlarımı da orada dile getir ve bunun gereğini yap' diye bunlara bu vekaleti verdi. Milletin verdiği o görevlerden imtina etmek, kaçınmak da çok büyük bir ihtimalle bugüne kadar emir aldıkları yerlerden gelmiştir. 'Böyle yapın' diye talimat gelmiştir onlara. O yönde hareket ediyorlardır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye Cumhuriyeti devleti, artık bu yoldan geri dönmeyecektir. Bu süreç tamamlanacaktır. Bedeli ne olursa olsun tamamlanacaktır."