Diyarbakır'da Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile 7 milletvekili tutuklanan HDP'nin Meclis Grubu ve MYK'sının toplantısından, Meclis organlarındaki çalışmaları durdurma ve halk ile buluşma kararı çıktı.
Dün Diyarbakır'da yapılan MYK ve Meclis Grubumuzun ortak toplantısına ilişkin açıklama.
— HDP (@HDPgenelmerkezi) 6 Kasım 2016
CANLI https://t.co/UmsEgl2kBO
HDP'nin kararlarını Ayhan Bilgen parti binası önünde açıkladı. Bilgen, sözlerine 4 Kasım günü Diyarbakır'da yapılan bombalı saldırıyı kınamak ile başlamak istediğini ve yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar dilediğini söyledi. HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, Meclis Grupları ve Merkez Yürütme Kurulu ile birlikte yaptıkları tartışmalar sonucunda, demokratik siyaset tarihinin en kapsamlı ve karanlık saldırısı karşısında, yasama organındaki çalışmalarını durdurmaya ve bir kez daha halkla buluşmaya karar verdiklerini belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
'EV EV, İL İL DOLAŞACAĞIZ'
"Önümüzdeki günlerde ev ev, mahalle mahalle, köy köy, ilçe ilçe, il il dolaşarak halkımızın şikayet ve önerilerini dinleyeceğiz. Bileşenlerimizle, bütün ittifak güçlerimizle, kurum ve kuruluşlarımızla, demokrasi, barış ve emek güçleriyle, sivil toplum örgütleriyle, sendika ve meslek birlikleriyle, inanç gruplarıyla, kadın, gençlik, çevre ve ekoloji hareketleriyle tartışarak önerilerini alacağız. Tüm bu istişarelerin sonunda, yapılan önerileri değerlendirerek sonuçları kamuoyu ile paylaşacağız. Sadece paylaşmakla kalmayacak, ortaya çıkan öneriler doğrultusunda geleceği birlikte örmek için adımlar atacağız.
'KAYYUM CUMHURİYETİNE KARŞI DEMOKRATİK CUMHURİYET'
'Kayyum Cumhuriyeti' karşısında 'Demokratik Cumhuriyet' mücadelesini büyüteceğiz. HDP, bütün kurum ve kuruluşları, ittifakları, bileşenleri, Eş Genel Başkanları, vekilleri, üye ve örgütleriyle Türkiye'deki demokratik siyasetin ve demokratik muhalefetin var olmasının ve gelişmesinin güvencesidir. Barış ve çözüm, demokrasi ve özgürlük, adalet ve eşitlik için mücadele eden arkadaşlarımızın hapse atılarak rehin alınmaları asla bizim bu ilkesel duruşumuzu değiştiremez. Demokratik siyaset alanındaki mücadelemizden geri adım attıramaz. Türkiye'deki halkların, inançların, kültürlerin eşit ve bir arada barış içinde yaşamasının yolu, HDP'nin ve ittifaklarının var olması ve güçlenmesidir.
Diyarbakır'da yapılan MYK ve Meclis Grubumuzun ortak toplantısının ardından yapılan açıklama. https://t.co/1UiGWX8qGd pic.twitter.com/ov8ReKASAJ
— HDP (@HDPgenelmerkezi) 6 Kasım 2016
'BÖLGE VE AVRUPA HALKLARI İÇİN DE BÜYÜK TEHDİT'
İktidar barış isteyeni, demokrasi, adalet ve özgürlük diyeni veya Eş Genel Başkanlarımızı hapse atabilir, şiddet kullanarak kendi varlığını sürdürmeyi öngörebilir, ama bu bizi demokratik siyaset mücadelemizden döndüremez. Ülkeyi 1.5 yıldır büyük bir yangın yerine çevirmiş olan Erdoğan-AKP iktidarı, 'Türk tipi başkanlık rejimini gerçekleştirmek için binlerce insanın ölmesine, yaralanmasına, evinden barkından olmasına, işsiz kalmasına, toplumdaki gerginlik ve kutuplaşmanın büyümesine neden olmuştur. Çok açık ve net bir şekilde bir kez daha vurguluyoruz ki, 'Türk tipi başkanlık' adı altında topluma sunulan 'tek adam yönetimi' faşizm demektir, savaş, baskı, huzursuzluk ve zulüm demektir. Dünyanın bütün ülkelerindeki demokrasi güçlerine, demokratik kurumlara ve kuruluşlara, parlamentolara, siyasi partilere, sivil toplum kuruluşlarına buradan çağrı yapıyoruz: Evrensel insan hakları ve demokratik hukuk ilkelerine bağlı kalınması için sesinizi yükseltin, politik tutum geliştirin, Erdoğan'ın tehditlerine boyun eğmeyin. Çünkü Erdoğan-AKP iktidarı, Türkiye'yi adım adım evrensel insan haklarının yok sayıldığı, uluslararası demokratik anlaşmaların ihlal edildiği bir totaliter rejime sürüklüyor. Buna dur denmemesi bütün bölge ülkeleri ve Avrupa halkları için de büyük bir tehdittir."
'SADECE HDP İLE DAYANIŞMA ÇAĞRISI DEĞİL'
Bilgen, Türkiye'de demokrasi, emek ve barış güçlerine, Erdoğan-AKP iktidarının baskılarından ve adaletsizliklerinden bunalan vicdan sahibi tüm yurttaşlara seslendiklerini de ifade etti: "Çağrımız sadece HDP'yle dayanışma çağrısı değildir. Çağrımız özgürlük, eşitlik, demokratik laiklik ve adalet için çaba harcayanlara ve bu özlemler için bedel ödeyenlere birlikte ve ortak mücadele çağrısıdır. Biliyoruz ki, ortak özlemlerimizin toplumsal meşruiyeti ve haklılığı son derece yüksektir. O nedenle demokratik siyasete ve demokratik muhalefete, Türkiye'nin farklı halklarının, inançlarının, kültürlerinin ve kadın özgürlük hareketinin demokratik kazanımlarına yönelen 4 Kasım darbesi karşısında mücadelemizi bütün demokrasi ve barış güçleri ile birlikte geliştirme kararlılığındayız. Bu gidişe ve uygulamalara boyun eğmeyeceğiz, diktatörlük karşısında demokrasi önerilerimizi yaygınlaştıracağız. Unutmayalım ki, bizler hepimiz Türkiye'nin umuduyuz, demokrasi ve özgürlük ışığıyız. Bu umudu ve ışığı hep birlikte büyüteceğiz."
'SİNE-İ MİLLET DEĞİL'
Öte yandan TBMM üyeliğinden istifayı bu aşamada düşünmediklerini belirten Bilgen, bunun bir 'sine-i millet' kararı olmadığını vurguladı.
Açıklamadan sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bilgen, TBMM'deki komisyonlara ve Genel Kurul çalışmalarına katılmayacaklarını belirterek, "Tutuklanan Eş Genel Başkanlar yerine atama yapılacak mı?" sorusunu ise "Bunların hepsini önümüzdeki günlerde halkımızla tartışacağız. Bu ülkede yasama organının bir işlevi var mı, teknik tartışmaların anlamı var mı, halk karar verecek. Nerede, nereye kadar olacağımızı onlarla karar vereceğiz. Türkiye bir dönüm noktasındadır. Böyle küçük ayrıntılarla tartışma yapmak yerine, bu kararın Türkiye için, dünya için ne ifade ettiğini görmek istiyoruz. Biz çok net bir açıklama yaptık, bu açıklamanın gereğini yapacağız. Gündemimizde halkla beraber kararı vermek var" diye yanıtladı.
BAŞKANVEKİLİ PERVİN BULDAN'IN DURUMU NE OLACAK?
Meclis Başkanı, HDP’li Başkanvekili Pervin Buldan’ın görevli olduğu hafta yerine oturmaması durumunda başka bir başkanvekilini görevlendirerek çalışmaları sürdürebiliyor. TBMM İçtüzüğü'ne göre izinsiz veya özürsüz olarak Genel Kurula 5 birleşim katılmayan milletvekilinin, TBMM üyeliğinin düşmesiyle ilgili sürecin başlatılması gerekiyor. Ancak Meclis’te bu kural şimdiye kadar hiç uygulanmadı. Yemin etmediği için Meclis’te yoklamaya giremeyen HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana için de bu kural işletilmedi. Genel Kurula katılmayan HDP’liler yoklamaya da girmezse bu konuda içtüzüğün uygulanıp uygulanmayacağı tartışması gündeme gelebilecek.
2 GÜNDE 99 GÖZALTI
Bu arada Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada, "03-04 Kasım tarihlerinde HDP Eş Genel Başkanları ve bazı milletvekillerinin tutuklanmasını protesto etmek amacıyla il genelinde yapılan izinsiz gösterilerde, terör örgütü lehine yasadışı slogan atılması ve bazı yolların trafiğe kapatılması üzerine görevlilerce yapılan müdahalelerde toplam 99 kişinin gözaltına alındı. Konu ile ilgili tahkikat devam etmektedir" ifadelerine yer verildi.