BM ANA SÖZLEŞMESİ BİRAN ÖNCE YENİLENMELİ
Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin bölgesinde yaşanan iç karışıklıklar, savaşlar nedeniyle sadece güvenlik yönünden tehdit altında olmadığını belirterek, şunları söyledi:
"Uzun yıllardan beri terörle amansız mücadele veriyoruz. Daha dün patlatılan bomba yüklü araçla 10 sivil-polis kardeşimizi yitirdik, yüzlerce yaralılarımız oldu. Tabii bir yandan milletimizin birliği, beraberliği, kardeşliğini sağlamak için ülkemizi tehdit eden bölücü terör örgütü, FETÖ terör örgütüyle mücadelemizi sürdürürken, bir yandan da kardeşlerimize kucak açmaya, onların hayata tutunmalarına katkı sağlamaya devam ediyoruz. Türkiye'yi ziyaret eden Avrupalı dostlarımız, dünyanın her tarafından gelen barış elçileri, hükümet temsilcileri yaptığımız bu fedakarlığı, mülteciler için ortaya koyduğumuz bu kararlı çalışmayı takdirle karşılayıp tekrar evlerine dönüyorlar. Takdir güzel bir şey ama yetmez, sorumluluğa ortak olmak lazım. Bu insanlık dramının acılarının azaltılmasına mutlaka ortak olmak lazım. Tek bir ülke olarak, 20- 25 milyar doların üzerinde harcama yaptık. Bunun için pişman değiliz, daha fazlasını da yaparız. Çünkü bizim felsefemizde, bizim inancımızda 'insanı yaşat ki devlet yaşasın', 'insanı yaşat ki insanlık yaşasın' anlayışı vardır. Onun için bu fedakarlıkları yapmaya devam edeceğiz."
Türkiye'nin 3 milyonu aşan mülteci için elindeki kıt imkanlarla olağanüstü çalışmalar yaptığını anlatan Yıldırım, "Sadece Türkiye'de 200 bin bebek dünyaya gözünü açtı, geçtiğimiz birkaç yıl içinde. Allah'a şükür ki onlar topların, tankların, mermilerin tehdidi altında dünyaya gelmedi. Onlar huzurun, barışın, kardeşliğin olduğu topraklarda dünyaya geldi. Biz, bir yandan bizi misafirimiz olan bu insanlara evlerinden, barklarından, vatanlarından ayrı kaldığında yaşadıkları acıları unutturmaya çalışırken, bir yandan da onların hayata tutunmaları için gereken katkıları yapıyoruz. Okul, eğitim hizmetleri, sağlık hizmetleri ve barınma hizmetleri, iaşe, ibate gibi hizmetleri eksiksiz vermenin gayreti içindeyiz" ifadelerini kullandı.
'EMNİYETLİ SIĞINAK'
Türkiye'nin tarih boyunca göçlerin gerçekleştirildiği bir bölgede olduğunu belirten Yıldırım, "Doğudan batıya, batıdan doğuya sürekli göçlerde Türkiye, insanların hayat bulacağı, nefes alacağı, emniyetli sığınak haline gelmiştir" dedi.
Moğol istilasından kaçanların yerleştiği yerin Anadolu toprakları olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunları kaydetti:
Konferans katılımcılarının bütün insanlığı, bölgeleri ilgilendiren bir konuyla ilgili bir araya geldiklerini hatırlatan Yıldırım, "Eminim ki burada yapacağınız iki günlük toplantılarda bu insanlık sorununa dünyanın dikkatini çekecek ve bu konuda önemli kararlar alacaksınız. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Başbakanı ve iktidar partisi AK Parti'nin Genel Başkanı olarak, yapacağınız her çalışmanın, alacağınız her türlü kararın sonuna kadar destekçisi olacağımızı bir kez daha paylaşmak isterim" diye konuştu.
'BİR SONRAKİ KONU KÜRESEL TERÖR OLSUN'
"Gittikçe bütün insanlığı, bütün ülkeleri tehdit eden bu belanın nasıl def edileceğinin, nasıl başa çıkılacağının, bu anlamda bölgesel ve küresel iş birliğinin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekilmesi ve terörle mücadelede çifte standardın nasıl ortadan kaldırılabileceği konularının da kapsamlı bir şekilde ele alınmasının daha güzel bir dünya, daha barışçıl bir dünya, küresel kardeşlik için çok ama çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Yıldırım'ın konuşmasından diğer satır başları ise şu şekilde:
- 15 Temmuz gecesi karanlık bir geceydi ama karanlığın ardından demokrasimiz kazandı darbeciler kaybetti. Darbeciler her şeyi hesap etti, uçakları çalmışlar tankları çalmışlar asker içinden bazı hainler ayarlamışlardı. Ama onların hesap etmediği bir şey vardı. Hakkın hesabı halkın gücü. Bu uğurda canını seve seve verenlere bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum, gazilere şifalar diliyorum.
- Dünyada 55 milyon vatansız evsiz yaşayan var. Bu bir çok ülkeden büyüktür. Göç ve mülteciler küresel sorun haline geldi. Göçlerde sadece insanlar ölmüyor insanlık da ölüyor.
- Duyarsızlık ve aymazlık; BM gibi küresel barışın teminatı olduğu düşünülen organizasyonların itibarını da günden güne tüketmeye devam etmektedir."Dün 10 sivil-polis kardeşimizi yitirdik"