Her siyasi partiden Meclise milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlık dosyası gönderildiğine dikkati çeken Şahin, şunları kaydetti:
‘İFADE VERMEYİ REDDEDİYORLARSA DEVLET, DEVLETSE DEVLETLİĞİNİ YAPAR'
"Şimdi HDP milletvekilleri dışındaki dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili, sadece dosyalarla ilgili dokunulmazlığı kaldırılan milletvekilleri savcılıkların talebi üzerine gidip ifadelerini verdiler ancak sadece HDP milletvekilleri gidip ifade vermediler. Üstelik 'ifade vermeyeceklerini, adliyeye gitmeyeceklerini' söylediler. Bu şu demektir, 'Biz bu ülkedeki yargı organlarını tanımıyoruz. Hatta bugünkü devlet düzenini de tanımıyoruz' demektir bunun anlamı. Şimdi sadece bu dokunulmazlık dosyasındaki savcının iddialarıyla ilgili bilgisine başvurulacak olan bu kişiler gidip ifade vermeyi reddediyorlarsa devlet, devletse devletliğini yapar. Vermiyorsan evinden alır, götürür bu işlemi tekemmül eder."
‘NASIL Kİ VATANDAŞ ÇAĞRILDIĞINDA GİTMEK ZORUNDAYSA BUNLAR DA GİTMEK ZORUNDA'
Vatandaşın "Şimdi neden bu HDP milletvekilleri evlerinden gözaltına alındılar?" diye sorabileceklerini belirten Şahin, "Gitmezseniz, normal bir vatandaş da savcılığın bir çağrısı üzerine gitmezse evinden alınır. Dokunulmazlıkları bu dosyalar için kaldırılan tüm milletvekilleri, bizler de dahil vatandaş gibiyiz bu dosyalar bağlamında. Nasıl ki vatandaş çağrıldığında gitmek zorundaysa bunlar da gitmek zorunda. 'Gitmiyorum' derseniz Türkiye'deki otoriteye başkaldırıyorsunuz demektir. Hiçbir devlet düzeni buna izin vermez. Hukuk devletinin gereği budur" ifadelerini kullandı.
‘PARLAMENTODAKİ ARİTMETİK TUTUKLAMALAR NEDENİYLE BOZULMAMALIDIR'
"O bakımdan haklarındaki iddialar davaya dönüşüp kesinleşene kadar milletvekilleriyle ilgili bir tutuklama kararı verilmemesinin ben daha doğru olacağı kanaatindeyim" diyen Şahin, şöyle devam etti:
"Bir hukukçu olarak, eski bir Meclis başkanı olarak düşüncem budur. Tabii takdir tamamen yargı organlarımızındır. Bu ilgili milletvekillerinin ifadeleri alınmalı ancak parlamentodaki aritmetik tutuklamalar nedeniyle bozulmamalıdır diye düşünüyorum ve değerlendiriyorum ancak şimdi işin bir keyfiyeti daha var. Bu kişilerle ilgili dosyalarda ne var? Açıkça 'Biz sırtımızı terör örgütlerine dayıyoruz' diyorlar. Terör örgütünün mensuplarıyla dağda kucaklaşıyorlar. Açıkça terör örgütüne destek veriyorlar ve yaptığı faaliyetleri meşru gösteriyorlar. Şimdi kamu vicdanında bunun bir yansıması var. Şehitler veriyoruz."