Suriye'nin hava savunma sistemlerini aktif hale getirmesi, TSK destekli ÖSO birliklerinin Suriye'nin El Bab kentine ilerleyişini yavaşlattı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da "Türk Hava Kuvvetleri'nin Suriye'nin kuzey bölgelerinde düzenlediği söylenen hava saldırıları nedeniyle çok endişeliyiz" açıklamasını yapmıştı. Irak tarafındaysa Musul ve Telafer kaygılarını açıkça dile getiren hükümet Silopi'ye, Irak sınırına tank takviyesi yapıyor. Peki, o tanklar ne yapacak? Erbil Eski Başkonsolosu Aydın Selcen'e göre hiçbir şey.
RS FM'de Yavuz Oğhan'ın sorularını yanıtlayan Selcen tankların bu denli uluslararası muhalefet varken Irak içinde onlarca kilometre ilerleyip Musul'a gideceğine ihtimal vermiyor. Ve Türkiye'nin eylemi ile söylemi arasındaki makasın açılmasıyla inandırıcılığını zedelediğini düşünüyor.
Türkiye'nin Irak ile Başika üzerinden devam eden sert diyaloğuna bu kez Silopi'ye kaydırılan tanklar eklendi. Ankara kuvvet kaydırmayı "Sınır güvenliği" diye açıkladı, Irak Başbakanı çok sert açıklama yaptı. Gerekirse savaşırız dedi. Bu tabloda Türkiye'nin niyeti ne? Sorunun yanıtını Erbil eski Başkonsolosu Aydın Selcen verdi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ve Silopi'ye kaldırılan tankların Irak'a girmesini mümkün görmüyorum, daha doğrusu o tankların Musul'a ilerlemesini olası görmüyorum. Düşünün, Türk zırhlı birlikleri Irak Kürdistan bölgesini geçip Başika'ya gelecek ve orada bir yığınak yapacak. Türkiye ondan sonra ABD'nin itirazını, Bağdat'ın itirazını hiçe sayarak, sadece KDP'nin desteğini alarak ‘benim bazı hassasiyetlerim var' diyecek, ‘dayanıyorum Musul'a giriyorum' diyecek. Oradan bir de 50 kilometre ilerleyecek Telafer'e girecek. Bunlar olası senaryolar değil. Ve bu durum, yani söylem ile eylem arasındaki makasın açıklaması Türkiye için inandırıcılık sorunu oluşturuyor."
Aydın Selcen ‘eylem ile söylem' arasındaki makasa dikkat çekerken Rusya'dan örnek veriyor. Rusya'nın Halep ültimatomunu ve bu ültimatoma destek için Rus uçak gemisinin Akdeniz'e gönderilmesini hatırlatıyor:
"Resmin bir tarafın Türkiye'nin tanklarını Silopi'ye sevk etmesini koyalım, öte taraftan Rusya'nın ne yaptığına bakalım. Rusya Kuzey Buz Denizi'nden uçak gemisini getirdi Akdeniz'e. İçinde 40 savaş uçağı var. Aynı Rusya bu tedbiri alırken Halep'te savaşan grupları adeta son ihtarım diyerek uyardı. Cuma günü 09.00 ile 17.00 arası açılacak iki koridordan Halep'ten çıkmak isteyenlerin çıkabileceğini söyledi. Sonra günah benden gitti dedi adeta. Bunu söyledi ve yapacak. Söylem ve eylem birliği budur."
‘HÜKÜMET MUSUL İÇİN BİR ŞEY YAPAMADIKÇA İÇERİDEKİ UYGULAMALARIN SERTLEŞECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM'
Peki, hiçbir şart altında Türkiye tek taraflı olarak Musul'a müdahale edemez mi? Aydın Selcen, "Türkiye bir tehdit altındadır ne olursa olsun Irak'a giriyoruz diyeceksiniz o zaman, bunun için 150 bin asker gerekir, ne kadar kalacağınız, ne kadar kayıp vereceğiniz belli değil, ayrıca ABD'yi de karşınıza alacaksınız, Rusya'yı Irak'ı Suriye'yi de karşınıza alacaksınız. Bu mümkün değil" dedi.
Selcen, bu mümkün olmadıkça Türkiye'nin içindeki uygulamaların sertleşeceğini söyledi:
"Bu olmadıkça süreç hükümeti içeride daha sert önlemler almaya götürecektir. Güneydoğu'da uygulamalar sertleşecek, Cumhuriyet'e yapılan operasyonlar gibi tablolarla karşılaşacağız. Sizin meslektaşlarınız, bizim arkadaşlarımız Kadri Gürsel, Murat Sabuncu gibi gazetecilerin içeri alındığı operasyonlarla yürekler soğutulmaya çalışılacaktır."