'OPERASYON TAMAMLANDIĞINDA, YÖNETİM YEREL HALKLAR TARAFINDAN ÜSTLENİLSİN'
Işık, Musul, Telafer ve Rakka'nın demografik yapısının bozulmamasının önemini vurguladı, diğer iki bakan da bu durumu teyit etti. Görüşmede, hem Musul hem Rakka'da IŞİD'den kurtarma operasyonu tamamlandığında, bu şehirlerin yönetiminin kendi yerel halkları tarafından üstlenilmesinin öneminde mutabık kalındı.
Milli Savunma Bakanı Işık'ın Türkiye'nin ilk günden itibaren üyesi olduğu koalisyonda Musul operasyonuna destek vermesinin son derece doğal olduğunu belirterek, "Koalisyonun Irak hava harekatlarına iştirak etmemizin önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Hava Görev Yönergesi'ne ülkemizin de eklenmesinden memnunuz. Uçaklarımız göreve hazırdır" ifadelerini kullandığı öğrenildi.
'MUSUL'DA YAŞANACAK KİTLESEL GÖÇ HAREKETİ EN BAŞTA ÜLKEMİZE YÖNELECEKTİR'
Musul'daki gelişmelerin Türkiye'yi doğrudan ilgilendirdiğini vurgulayan Bakan Işık'ın şunları kaydettiği belirtildi:
"Musul'da yaşanacak kitlesel göç hareketi en başta ülkemize yönelecektir. Ancak ortaya çıkacak ilave sorunlar ve kitlesel göç dalgaları, sadece bölge ülkelerinde değil, başta Avrupa olmak üzere çok daha geniş bir coğrafyada telafisi zor siyasi ve sosyal çalkantılara yol açacaktır. Haşdi Şabi kesinlikle Musul operasyonunun hiçbir safhasına katılmamalıdır. Yerel halk dışarıdan gelen bir gücü şehirde istemeyecektir."