Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da ‘Terörizm ve dijital medya' başlıklı konferansa katılan Bordyuja, Sputnik'in sorularını yanıtladı.
‘UKRAYNA BUGÜN TEK BİR AMAÇ İÇİN KULLANILIYOR: SLAV BİRLİĞİMİZİ BÖLMEK'
Sırbistan, Rusya'yla yakın işbirliği kurdu ve zaman zaman diğer KGAÖ üyeleriyle birlikte askeri tatbikatlara katılıyor. Batı ve NATO'nun bu durumdan hoşnut olmadığını görüyoruz. Sırbistan'ın NATO ile de askeri işbirliği var ama Rusya bu konuda susuyorken neden ittifak sürekli Sırbistan'ı Rusya konusunda uyarıyor?
Bunu daha önce söylememeye çalıştık ama bugünkü tüm gelişmeler her zaman bildiğimiz bir şeyi doğruluyor, NATO ‘böl ve yönet' politikasını uyguluyor. NATO ve ABD, ‘Slav halkları arasında yakın ilişkilerin canlanmasına asla izin vermeyiz' politikasını uyguluyor. Tam da bu politika yüzünden Ukrayna'da darbe organize edildi. Evet, bu darbe dıştan organize edildi. Tam da bu yüzden Ukrayna bugün tek bir amaç için kullanılıyor: Slav birliğimizi bölmek. Bunu her yerde görüyoruz, Sırbistan dahil. Gerçi daha önce bu konuda susmaya çalıştık. Bu gidişatın nereye doğru olduğunu ve ABD'nin nelerle uğraştığını anlıyorduk. Ama bugün her şey apaçık oldu. ABD ve buyruğu altındakilerin Suriye ve Ukrayna'da neler yaptığını görüyoruz ve artık sessiz kalmanın hiçbir anlamı ve gereksinimi yok. Evet, politikaları Slav halkını bölmeye yönelik.
‘BİZİMLE OLMAYAN BİZE KARŞIDIR' POLİTİKASI ÇOK ZARARLI'
Avrupa Parlamentosu Sırbistan raportörü David McAllister, Sırbistan'ın Avrupa Birliği'nin Rusya politikasına katılması gerektiğini söyledi. Sırbistan, Batı ve Rusya arasında seçim yapmak zorunda kalacak mı?
‘Bizimle olmayan bize karşıdır' politikası çok zararlı. Her bir ülke istediği her ülkeyle, Batı ve Doğu ülkeleriyle, normal temaslara sahip olmalı. Sadece bu durumda kapsamlı dış politikası olabilir. Ben katiyen ‘bizimle olmayan bize karşıdır' türden tezlere karşıyım. Bu politika, halkları bölmeye, Slav ülkeleri arasındaki asırlara dayanan bağları koparmaya yönelik yapay çabalarının teyidi. KGAÖ üyesi olan Rusya olarak biz, müttefiklerimiz ve partnerlerimizin NATO, KGAÖ, Çin veya İran ile iyi ilişkiler kurmasını sadece memnuniyetle karşılıyoruz. Bir ülkenin diğer ülkelerle iletişim paleti ne kadar geniş olursa dış politikası o kadar etkili olur. Misal, Sırbistan'a ültimatom veren ülkeler nedense diğer ülkelerle iletişimlerini kısıtlamıyor ama başta Sırbistan, Ukrayna veya Bulgaristan olmak üzere partnerlerinden bunu talep ediyor. Güney Akım hikayesini hatırlarsınız. Bunun doğru olduğunu sanmıyorum.
‘SADECE SURİYE HALKINA İNSANİ YARDIM SAĞLIYORUZ'
Suriye'deki durumu nasıl görüyorsunuz? KGAÖ bu konuda nasıl yardımcı olabilir?
Biz kendimizi küresel oyuncu olarak konumlandırmıyoruz. Her şeye karışan NATO. Yugoslavya'ya müdahale etti, Libya'ya müdahale ederek bu ülkeyi neredeyse yok etti, Suriye ve diğer ülkelere de karışıyor. Onlardan sonra sadece yıkım kalıyor, devlet kaybı yaşanıyor. Biz kendimizi, öncelikle kendi üyelerinin güvenliğiyle ilgilenen bir blok olarak konumlandırıyoruz. Suriye çatışmasında herhangi bir rol iddiasında değiliz. Sadece Suriye halkına insani yardım sağlıyoruz.
ABD ve Rusya dahil temel oyuncular anlaşmaya varırsa ve birlikte çalışırsa ancak bu durumda Suriye'ye barış gelir. Birkaç yıl önce terörle mücadele, uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele ve diğer konularda yaşanan anlaşmazlık kitlesel göçe, birçok ülkede devletin yok olmasına, Suriye'deki çatışmaya yol açtı. Bir yandan terörle mücadeleden bahsederken diğer yandan gizlice terör örgütlerine destek vermek, teröristleri ‘bizim ve bizim olmayanlara' bölmek yanlış bir şey. Suriye'deki çatışma sadece tüm ülkeler, Batı ve Doğu koalisyonları, terör örgütünü yok etmeye yönelik çabalarını birleştirirse çözüme kavuşur.
