Rus Moskovski Komsomolets gazetesine konuşan baba Karaulov, kızının nasıl Türkiye’ye geldiğini ve internet ortamında nasıl tuzağa düşürüldüğünü anlattı. Karaulov, “Kendi kanallarımla kızımın İstanbul’a geldiğini ve gümrük kapısından geçtiğini öğrendim. Hemen İstanbul’a gitme kararı aldım. Gerçi herkes bana bunun tehlikeli olduğunu söylüyordu. Fakat kızımın hayatı söz konusuydu. İlk uçakla İstanbul’a gittim” ifadelerini kullandı.
'SABAH 08.30’TA TÜRKİYE BAŞSAVCISI BENİ KABUL ETTİ'
Karaulov açıklamalarına şöyle devam etti: “Bana Türk güvenlik güçleri yardımcı oldu. Türkiye’de sivil toplum örgütü yetkilileri, gazeteçiler, güvenlik güçleri ve hukuk hizmetleri veren servislerle temasa geçtim. Gece saat 23.00’te geldim uçakla. Sabah saat 08.30’ta Türkiye Başsavcısı beni kabul etti. Beni dinleyerek kendini benim yerime koydu. Bundan dolayı kendisine muazzam şekilde teşekkür ediyorum. Hemen operasyon başlatıldı.”
'TÜRKİYE’DE İNSANLAR BANA BÜYÜK ANLAYIŞ GÖSTEREREK YARDIMCI OLMAYA ÇALIŞTILAR'
Rus büyükelçilik ve konsolosluk görevlilerinin de kendisine yardımcı olduğunu vurgulayan Karaulov, “Varvara’yı bulmak için İstanbul varoşlarında çok yeri dolaştım. Yaşlı insan, imamlarla görüştüm ve kızımın fotoğraflarını göstererek onun izini bulmaya çalıştım. Kızımı Suriye sınırına yakın, Gaziantep kentine yakın bir yerde buldular. Göçmen Hizmetleri onu Batman’da mülteci kampına yerleştirdi. Çünkü üzerinde pasaportu yoktu. Basında geniş yer alması sayesinde insanlar bana büyük anlayış göstererek içten bir şekilde yardımcı olmaya çalıştılar. Göçmen Hizmetleri yerel yöneticisi ile görüştüm. Kızımı bir an önce görmek için kendisini bir baba olarak benim yerime koymasını ve bana yardımcı olması için rica ettim. Türk resmi kurumlarına çok teşekkür ediyorum. Onlar herhangi bir prosedür uygulamadan kızımla o gün görüşmeme izin verdiler. Rusya’nın Ankara büyükelçisi ve konsolosu ile temasa geçtim, onlar Varvara’ya belge vermeye hazırdı. Türk yetkililer, belgenin e-maildeki kopyasıyla Türkiye’de dolaşmamıza izin verdiler. Belgenin orjinalini ise İstanbul Havaalanı’nda konsolosluk yetkilileri bize teslim etti” diye Türk yetkililerine şükranlarını iletti.