İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 43. Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısına katılmak için Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te bulunan Çavuşoğlu, AA ve TRT muhabirlerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
'TÜRKİYE'NİN, SURİYE VE IRAK'LA İLGİLİ TESPİTLERİ ABD TARAFINDAN DİKKATE ALINMADI'
Türkiye'nin Suriye ve Irak'la ilgili konularda daha önce yaptığı tespitlerin ABD tarafından dikkate alınmadığını belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Şimdi bundan duydukları üzüntüyü defalarca söylediler, biz de vurguladık. Ama bir faydası yok. O nedenle biz daha olaylar başlamadan operasyonlar başlamadan tespitlerimizi, düşüncelerimizi veya Türkiye'nin ne yapabileceğini söylüyoruz. Bir mektupla da bu düşüncelerimizi Kerry'ye ilettik. Aynı şekilde genelkurmay başkanımız muhatabına iletti. Irak'ta bizim oradaki komutanlarımız, ABD'li komutanlara ve koalisyona ilettiler. Telefonda da Kerry ile görüştük. Suriye'yi de görüştük, Musul operasyonunu da görüştük."
Bakan Çavuşoğlu, söz konusu mektubu Kerry'ye geçen hafta İsviçre'nin Lozan kentinde düzenlenen Suriye toplantısı sırasında verdiğini belirterek, "Mektubu Lozan'da bizzat elden teslim ettim. Islak imzayla elden teslim ettim ama, resmi kanallardan diplomatik kanallardan da iletmiş olduk" dedi.
Musul operasyonuyla yeni bir göç dalgasının görülüp görülmediğinin sorulması üzerine Çavuşoğlu, bir operasyonun her boyutunun iyi planlanması gerektiğini, üç yıl bekleyip aniden operasyon yaparken insani boyutun ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
'GÖÇ DALGASININ ÖNÜNE GEÇMEK GEREKİYOR'
Sivillerin zarar görmemesi gerektiğini ifade eden Çavuşoğlu, "Göç dalgasının önüne geçmek gerekiyor. Yani insanlar evlerini terk etmek zorunda kalmamalı, ya da en azından uzun süre kalmamalı. Evlerini terk etmek zorunda kalan insanların nereye gideceği ve nasıl yaşayacağı konusunda da tedbirlerimizi almamız lazım" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin Irak ve Suriye'den gelen insanlar için açık kapı politikasını sürdürdüğünü, Irak'ta kurduğu 3 kampta da 40 bin kişinin yaşadığını söyleyen Çavuşoğlu, "Şimdi yeni göç dalgasına yönelik hangi tedbirler alındı? Musul operasyonu bittikten sonra ne olacak? Buradaki yönetim anlayışı ne olacak?" dedi.
Bölgede mezhepçi hastalık olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, "Biz her türlü mezhepçiliğe karşıyız. Sayın Cumhurbaşkanı'mız bunu güçlü bir şekilde vurguluyor. ‘Ben ne Şii'yim ne Sünni'yim, Müslüman'ım' diyor. Bizim dinimiz İslam" ifadelerini kullandı.
'ÖSO'YLA BERABER IŞİD'İ TEMİZLEDİĞİMİZ İÇİN, O BÖLGELERDEN GELEN SURİYELİ KARDEŞLERİMİZ EVİNE DÖNÜYOR'
Fırat Kalkanı operasyonundan ders alınması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Fırat Kalkanı operasyonu gerçekleştirilirken oralardan kaçmak zorunda kalan tek unsur DEAŞ olmuştur. En son Dabık'tan da kaçtılar. Vatandaşlar evlerini terk etmedi, evlerine döndü. Hatta kadın, çocuk ve gençler sokaklara çıktı. Türkiye'de yaşayan Suriyeliler de oraya döndü. Orada operasyon var, oradan kimse Türkiye'ye kaçmıyor, tam tersi oralardan ÖSO'yla beraber DEAŞ'ı temizlediğimiz için o bölgelerden gelen Suriyeli kardeşlerimiz evine dönüyor."
Musul ve Rakka dahil diğer alanlarda operasyonları planlarken tüm boyutlarıyla değerlendirmek gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, sadece geçici başarı elde etmek için hiç kimsenin küçük hesaplar peşinde olmaması gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Musul operasyonunda evlerini terk etmek zorunda kalan insanlar olursa BM ile onlara yardım edeceklerini belirten Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Biz bundan hiçbir zaman kaçmayız, bu bizim insani ve ahlaki sorumluluğumuzdur. Ama tüm yükü de Türkiye'ye bırakma anlayışından vazgeçilmesi lazım. Hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Umarım çok sayıda insan evini ve şehirlerini terk etmek zorunda kalmaz."
'İİT ALTINDAKİ BİRÇOK ÖRGÜTE VE FAALİYETLERİNE DESTEK VERDİK'
Türkiye'nin İİT'nin de zirve dönem başkanlığını üstlendiğini ve nisan ayında İslam Zirvesi'ne ev sahipliği yaptığını hatırlatan Çavuşoğlu, İİT'nin tüm faaliyetlerine önemli katkılar sağladıklarını belirtti. Çavuşoğlu, sadece zirvelere ve dışişleri konsey toplantılarına değil, İİT altındaki birçok örgüte ve onların faaliyetine destek verdiklerini, bazılarına da ev sahipliği yaptıklarını ifade etti.
Çavuşoğlu, 43. Konsey Toplantısı'na da katıldıklarını, İİT Dışişleri Bakanları Konsey Dönem Başkanlığı'nın Kuveyt'ten Özbekistan'a geçtiğini, bu süreçte Özbekistan'ın çalışmalarına destek vereceklerini söyledi.
Toplantının birçok konuyu kapsadığını belirten Çavuşoğlu, "Biz de konuşmamızda Suriye başta olmak üzere FETÖ ile mücadelede İslam dünyasına çağrıda bulunduk ki herkes bu örgüte karşı dikkatli olsun" şeklinde konuştu. Çavuşoğlu, destek için teşekkür ettiklerini ama bundan sonra atılması gereken adımlar konusunda da fikirlerini söylediklerini belirtti.
Filistin sorunu, Arakanlı Müslümanlar ve Avrupa'daki Müslümanların karşı karşıya kaldığı İslamofobi ve yabancı düşmanlığı konusunda düşüncelerini paylaştıklarını ifade eden Çavuşoğlu, Afganistan'a olan desteklerine ve Kıbrıs meselesine vurgu yaptıklarını söyledi.
Daha önce İstanbul'daki İslam Ülkeleri İstatistik, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezi (SESRIC) ve Memur-Sen'in desteğiyle bir çağrıda bulunulduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu çağrı gereği toplantıda İİT içinde sendikalar birliği kurulmasının gereğinin de altını çizdiklerini söyledi. Çavuşoğlu, "Bir çok yeni inisiyatifle İİT'yi daha etkili, daha görünür, ve sorunlara karşı daha çözüm üretici faaliyetlerde bulunması için teşvik ediyoruz, öneriler sunuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Toplantıda ikili görüşmeler de yaptıklarını belirten Çavuşoğlu, şu ana kadar Kuzey Kıbrıs, Pakistan ve Maldivler dışişleri bakanlarıyla görüştükleri bilgisini verdi.