Brandenburg’da, partner ve eşlerinin şiddetinden kaçan kadınların konakladığı 21 kadın konukevi faaliyet gösteriyor. Merkezlere gelen sığınmacı kadınların birçoğunun Suriye ve Afganistan'dan geldiğini, aralarında Çeçenlerin de bulunduğunu ifade eden 33 yıllık psikolog Sandrock, “Mülteci merkezlerinde, sadece partner ve eşler değil, diğer sığınmacılar ve onlara hizmet sağlayan personel de şiddet kaynağı oluyor” dedi.
‘TECAVÜZE UĞRAYAN KADIN TANIMADIĞI BİR ERKEKLE AYNI ODAYA YERLEŞTİRİLDİ’
Şiddet olaylarına yönelik tutumun sorunlu olduğunu belirten Alman psikolog, “Örneğin mülteci merkezlerinden birinde tecavüze uğrayan bir kadın yönetici tarafından diğer bir merkeze nakledildi ve burada tanımadığı bir erkekle aynı odaya yerleştirildi. Bu kesinlikle kabul edilemez” diye konuştu.
‘ERKEKLER, EŞLERİNİN NEREDE OLDUĞUNU SÖYLEMEMİ TALEP EDİYOR’
Resmi bir adresi olmayan kadın konukevlerinin nerede bulunduğunu sadece koordinatörler biliyor. Bu bir güvenlik tedbiri, zira birçok erkek eşlerini arıyor. Sıkça böyle durumlarla karşılaştığını belirten psikolog, “Erkekler karşıma çıkarak eşlerinin nerede olduğunu anlatmamı talep etti. Oldukça tehdit edici bir tabloydu” dedi.
‘ŞİDDET UYGULAYAN ERKEKLE BİRLİKTE EŞİ DE SINIR DIŞI EDİLİYOR’
Kadınların şiddet ve tecavüz suçlamasında bulunduğu erkeklere dava açıldığını anlatan Sandrock, bu durumun yeni bir soruna yol açtığını belirterek, “Bu erkekler sığınma hakkını kaybediyor. Bu durumda sınır dışı ediliyor. Onlarla birlikte eşleri de sınır dışı ediliyor” diye konuştu. Bu yüzden birçok kadının eşlerine karşı dava açmadığını söyleyen kurum başkanı, kadınların Almanya’da kalarak şiddet uygulayan eşlerinden kurtulmak için tek şansının kiliseye sığınmak olduğunu savundu.