Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Bakanlığın Resmi Konutu'nda Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed Al Nahyan ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Bakan Çavuşoğlu, 25 Nisan'da Abu Dabi'yi ziyaret ettiğini ve gelecek süreçte de karşılıklı üst düzey ziyaretlerin gerçekleşmesi için birlikte çalışacaklarını anlattı.
İkili ilişkileri ticari, kültürel boyutları da dahil olmak üzere her boyutuyla daha da ileriye götürmek konusundaki kararlılıklarını teyit ettiklerini ifade eden Çavuşoğlu, bunun için de başta ortak ekonomik komisyon olmak üzere, iki ülkenin var olan ortak mekanizmalarını daha etkili kullanmaları gerektiğinin altını çizdi.
Ortak ekonomik komisyonun bir an önce toplanması konusunda mutabık kaldıklarını söyleyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Tüm Körfez bölgesiyle bağlarımızı daha da güçlendireceğiz. Körfez bölgesinin güvenliği, ekonomik kalkınması bizim için Türkiye'nin güvenliği, ekonomik kalkınması kadar önemlidir. Esasen bölgemizde yaşanan sorunlara baktığımız zaman da bu bizim birlik ve beraberliğimiz daha da önem arz ediyor. Suriye, Irak, Yemen, Libya, bölgedeki mezhepçi politikaların yarattığı maalesef riskler var. Tüm bu sorunlara çözüm arayışında hep birlikte gayret sarf ediyoruz. Tüm bu konularda BAE ile görüşlerimiz de örtüşüyor, bundan da mutluluk duyuyoruz."
‘SURİYE'DE GÖRMEK İSTEDİĞİMİZ TABLO BU'
TSK tarafından desteklenen Özgür Suriye Ordusu'nun, Suriye'de Dabık köyünü IŞİD'den almasıyla ilgili son durum hakkındaki soru üzerine Çavuşoğlu, Cerablus'tan başlayan operasyonun emin adımlarla ilerlediğini belirtti.
Suriye'de görmek istedikleri tablonun bu olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "DEAŞ terör örgütünden temizlenmesi ve tabii ki rejimden de ülkenin kurtulup tekrar huzura, istikrara, güvene kavuşması" dedi.
‘ESAS BÜYÜK RESME BAKMAK LAZIM'
Dabık bölgesinin şu anda tamamen muhaliflerin eline geçtiği söyleyen Çavuşoğlu, "Elbette o bölgede birçok köy ve küçük yerleşim birimleri var. DEAŞ tüm buraları kontrol altında tutuyordu ama buralara yönelik de emin adımlarla ılımlı muhalefet, ÖSO ilerliyor. Hedef tabii el Bab'a kadar giderek Menbiç bölgesini tamamen DEAŞ terör örgütünden kurtarmak ama esas büyük resme bakmak lazım. Irak ve Suriye'den DEAŞ terör örgütünü tamamen temizlemek gerekiyor. Bunun için de ortak irade gerekir. Operasyonlara ortak katılım önemli. Karadan ve havadan" diye konuştu.
"Tam olarak Musul operasyonu başlamış değil. Zaten açıklamalardan bunu görüyoruz" diyen Çavuşoğlu, hem Rakka hem Musul bölgesinin yüzde 90'ın üzerinde Sünni Arapların yaşadığı bölgeler olduğunu ifade etti.
‘BİZ MEZHEPÇİLİĞE KARŞIYIZ AMA…'
Çavuşoğlu, "Biz mezhepçiliğe karşıyız ama maalesef hem Suriye'de hem Irak'ta, gerek o ülkedeki yöneticilerin gerekse dışarda mezhepçilik anlayışıyla hareket edildiğini görüyoruz. Daha önce Felluce'de gördük. Oradaki Şii milislerin, Sünnileri nasıl hunharca öldürdüğü gördük" ifadelerini kullandı.
‘YEREL KUVVETLERLE IRAK ORDUSU, OPERASYONU YAPSIN'
Irak'a mezhepçiliği Maliki yönetiminin getirdiğini söyleyen Çavuşoğlu, zamanında ABD'li dostlarına da Irak'ı mezhepçi anlayış içinde ve başka ülkelerin kontrolü altında olan birine teslim etmenin, ülkenin geleceğini tehlikeye atmak demek olduğunu belirttiklerini aktardı.
"Maalesef tablo ortada" diyen Çavuşoğlu, Irak'ta Musul operasyonu ile ilgili Türkiye'nin tavrının gayet net olduğunu bildirdi.
‘İNSANLARI, DEAŞ VE SÜNNİLERE SALDIRAN Şİİ GRUPLAR ARASINDA TERCİH YAPMAYA ZORLAMAMAMIZ GEREKİYOR'
Böyle bir durumda tercihin ne olacağının belli olduğunu anlatan Çavuşoğlu, "Yerel kuvvetlerle Irak ordusu, operasyonu yapsın. Peşmerge destek versin ve koalisyonun içindeki ülkelerin özel kuvvetleri de bu yerel kuvvetlere ve Irak ordusuna destek versin. Kısa süre içinde nasıl Cerablus ve ötesinde DEAŞ temizlendiyse Irak'ın tüm şehirlerinden, Suriye'nin tüm bölgelerinden DEAŞ temizlensin" şeklinde konuştu.
Türkiye'nin bu çerçevede gerçekleşecek tüm operasyonlara her türlü katkıyı vereceğinin altını çizen Çavuşoğlu, ancak, Irak'ta ve Suriye'deki her gelişmenin Türkiye'ye de etkisi olduğunu unutmamak gerektiğini vurguladı.
Bugün Irak'taki mevcut tablodan dolayı Türkiye'nin PKK ve IŞİD'in hedefi olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu, Türkiye'nin, güvenliğini tehdit edecek her türlü gelişmeye karşı uluslararası hukuktan gelen haklarını sonuna kadar kullanacağını belirtti.