Uzmanlar, bu zirvenin Suriye krizinin çözüm perspektiflerinin açılması bakımından olumlu bir gelişme olduğunu, bununla birlikte bu toplantıdan somut bir sonuç veya net bir karar beklemediklerini söylüyor. Peki neden?
Konuyla ilgili Sputnik Radyosu’na konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı, eski milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin şunları söyledi.
Lozan’da yapılacak olan Suriye ile ilgili barış görüşmeleri bence olumlu bir gelişim. Bence bu iş, konuşularak ve Rusya, Amerika, Türkiye, İran ve Suudi Arabistan’ın bir araya gelmesiyle çözülebilir. Çünkü bunlar hakikaten bu bölgedeki esas ana oyuncular. Ancak bütün bu güzel niyetlere rağmen acaba orada herhangi bir sonuç çıkabilir mi, diye sorduğumuz zaman, işte orada biraz şüpheliyim. Çünkü hemen hemen herkes ayrı bir köşede duruyor. Belki Türkiye ile Rusya bu konularda benzer şeyler teklif edebilirler. Fakat buna karşılık Amerika yüzde yüz aksi bir istikamette olacak. Veya Suudi Arabistan’ın tutumu hangi noktaya doğru eğilecek, tam belli değil. Dolayısıyla ben bu toplantının bir hayli zor geçeceğine inanıyorum. Epey çekişmeler olabilir. Dilerim ki, insafa gelip herkes biraz daha toleranslı olsun. Çünkü artık Suriye’deki insanlarda dayanacak güç kalmadı. Kesinlikle bir barışın veyahut da ateşkesin gelmesi gerekiyor. Şayet Amerika biraz daha toleranslı davranarak, bu kadar çok Rusya’ya karşı çıkmayarak hareket ederse belki bir şey olabilir. Ve ondan sonra belki daha olumlu bir konuşma imkanı ortaya çıkabilir diye düşünüyorum.
Herkes kendi tutumunda o kadar katı bir tavır sergiliyor ki, nasıl yumuşayacaklar, ileriye doğru nasıl adım atacaklar, bilemiyorum. Her adım için bir yığın şarta ihtiyaç var. Onun için hem zor hem de çok büyük bir iyiniyet lazım. Öte yandan aslında hangi karar alınırsa alınsın, yine Amerika diyecek ki, “biz seçimi beklemeliyiz, yeni idare ne diyecek, bilmiyoruz”. Bu, Amerikan pozisyonunun aynı kalması demektir. Bu durumda Rusya’nın da pozisyonu aynı kalacak. O zaman geriye ne kalıyor? Türkiye, İran ve Suudi Arabistan. Şimdi bu üç ülke, iki süper güce bakmadan, onların pozisyonundan emin olmadan bir adım atmazlar. Dolayısıyla evet, bir toplantı yapılacak, belki bir iyiniyet belli edilecek, belki doğru istikamette küçük bir adım atılacak, ama sonuç alınacak mı, zannediyorum, sonuç almak başka toplantılara kalacak.