Söz konusu haberleri AA'ya değerlendiren Türk diplomatik kaynaklar, gelişmelerin titizlikle takip edildiğini, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bazı personelin Ankara’ya geri çağrılmasıyla ilgili konularda Alman makamları nezdinde gerekli girişimlerin yapıldığını kaydetti.
'ALMANYA'DA GÖREVLİ BAZI PERSONELİN TÜRKİYE'YE DÖNMEDİĞİ TESPİT EDİLDİ'
Edinilen bilgilere göre, 15 Temmuz darbe girişimini izleyen süreçte yürütülen soruşturma ve incelemeler çerçevesinde, Almanya’daki diplomatik temsilciliklerde görev yapan personelden de bazılarına Ankara’ya dönmeleri talimatı geldi. Ancak bunlardan birkaçının Türkiye’ye geri dönmedikleri tespit edildi. Bu kişiler arasında görev süresi dolan ve yakında Türkiye’de göreve başlaması gerekenler de olduğu görüldü. Ayrıca, başka ülkelerde görev yapan sivil ve askeri personelden de Türkiye’ye dönmeyerek Almanya’ya giriş yapanlar olduğu tespit edildi.
Diplomatik kaynaklar, tüm bu konularda Alman makamları nezdinde zamanında gerekli girişimlerde bulunulduğunu kaydetti. Bu girişimlerde, kamu görevinden ihraç edilen veya haklarında idari tedbir alınan söz konusu kişilerin herhangi bir dış temsilcilikte bağlarının kalmadığı, Almanya’daki ikametlerinin resmi görevle irtibatlı olmadığı, diplomatik pasaportlarının iptal edildiği, bunun daha önce de Alman makamlarına bildirilmiş olduğu hatırlatıldı.
'SÖZ KONUSU KİŞİLERİN PASAPORTLARI GEÇERSİZ, EL KONULMALI'
Kendilerine verilen talimata rağmen merkeze dönmeyen tüm kamu görevlilerinin hukuken ve fiilen memuriyet vasıflarını kaybetmiş oldukları, herhangi bir resmi sıfatları veya temsil görevlerinin söz konusu olmadığının altı çizildi. Bu kişilerin, diplomatik kartları ve diğer tanıtıcı belgelerine el koyulup, ev sahibi ülke makamlarına iade edilirken, benzer nitelikteki belgelerin de derhal iptali talep edildi.
Ayrıca, bu kişilerin geçersiz diplomatik pasaportlarıyla Alman makamlarına çeşitli işlemler için başvurmaları halinde, bu pasaportlara el konulması da istendi.
Yetkililer, Türkiye’nin yurt dışı temsilcilikleri aracılığıyla bu konudaki gelişmeleri yakından takip etmeyi sürdüreceğini belirtirken, Alman makamlarından da iki ülke arasındaki dostluk ve ittifak ilişkilerinin gereği olarak, konunun hassasiyetine uygun bir şekilde işbirliği sergilemesini beklediklerini vurguladı.
