Öyle görülüyor ki, Brüksel, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında imzalanan mülteci anlaşmasının şu anki fiili uygulanmasından pekala memnun ve Türkiye’ye para aktarmak konusunda pek acele etmiyor. Ancak nereye kadar?
Türkiye’nin Suriye’deki askeri operasyonu devam ediyor, Musul operasyonuna da sayılı günler kaldı. Bu durumda çok yakın bir zamanda yine büyük bir mülteci dalgasıyla karşı karşıya kalınabilir.
"Olası bir Musul operasyonundan dolayı mülteci sorunu oluşacaktır. Musul, Türkiye’ye oldukça uzak bir yer ve mültecilerin Türkiye’ye gelmeleri için Irak’taki Kürdistan bölgesini geçmeleri gerekiyor ki, şu anda zaten o bölgede 2 milyona yakın mülteci var. Yani orada da çok büyük bir mülteci sorunu var. Dolayısıyla orayı aşıp Irak üzerinden Türkiye’ye gelme ihtimali olabilir ki, bu ne kadar olur bilemeyiz.
Türkiye’nin Avrupa Birliği ile yürüttüğü müzakerelerde vardığı anlaşma aslında şu anda fiilen uygulanıyor. Yani AB ülkelerine Türkiye üzerinden çok fazla mülteci gidişi söz konusu değil. Türkiye bu konuda en azından fiili olarak engellediğini söylüyor ki, gözlemlerimize göre de çok fazla mülteci gitmiyor. Ama mülteciler özellikle Akdeniz üzerinden Avrupa’ya gitmeye başladılar ve çok fazla da biliyorsunuz can kayıpları yaşandı. Çünkü bindikleri tekneler güvenilir değil.
Tabi Türkiye-AB mülteci anlaşması vize muafiyetine bağlı. Avrupa Birliği Parlamentosu’nun bir raporu var, bir de Avrupa Birliği yetkililerinin açıklamaları var. Türkiye’nin yerine getirmesi gereken kriterlerin tamamı yerine getirilmedi. Özellikle Türkiye’nin terörle mücadele mevzuatını değiştirmesi ve yine insan hakları alanında bazı adımlar atması gerekiyor. Türkiye bu konuda da bir değişiklik yapacağını söylemiyor.
Dolayısıyla bu anlaşmanın geleceği tehlikede. Yani bu anlaşma şu anda fiilen uygulanıyor ama hukuken ileride uygulanır mı, pek emin değilim. Dolayısıyla bu sorun büyük bir sorun, ama bu sorunun çözüm yolu bir an önce Suriye’de iç barışı sağlamak ve en azından Suriye’den mülteci akışının gelmesini engellemek ve Türkiye’deki mültecilerin de kendi yurtları olan Suriye’ye geri dönüşünü sağlamaktır.
Keza aynı şekilde Irak konusunda o kadar iyimser değilim. Çünkü Musul operasyonu yapılacak. Bu operasyon nedeniyle zaten en az bir milyon kişi göç etmek durumunda kalacak. Bunlar nereye gidecek emin değilim ve orada büyük bir sorun devam edecek. Dolayısıyla aslında belirsiz bir noktadayız. Çünkü Türkiye şu anda fiilen Suriye topraklarında. Cerablus ile Azez arasındaki bölgede Türkiye’nin Silahlı Kuvvetleri var. Yine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin belli unsurları Irak’ta bulunuyor. Dolayısıyla bu, olabilecek sıcak çatışmaların mülteci akınına nasıl sirayet edeceği, Türkiye’nin bu mültecileri alıp almayacağı, engelleyip engellemeyeceği belirsizliğini koruyor. O nedenle şu aralar çok tehlikeli bir dönemden geçiyoruz ve ne olacağı ile ilgili net konuşmak pek olasılı değil."