Demokrat Parti'nin alt kanatlarından Demokratik Ulusal Kongre'nin haber alma özgürlüğü yasası bağlamında Wall Street Journal ile paylaştığı yeni 'Clinton e-postaları', 2015 yılında patlak veren skandalla ilgili çarpıcı bazı ayrıntıları da gözler önüne serdi. Buna göre Hillary Clinton'ın resmi yazışmaları dışişleri bakanlığı yaptığı dönemde bakanlık sunucuları yerine kendi özel e-posta sunucusundan yaptığının anlaşılması ile patlak veren skandal, Beyaz Saray ve Başkan Obama'nın da başını ağrıttı. Bu nedenle Beyaz Saray ile Dışişleri Bakanlığı arasından geçen sene yapılan bir yazışmada, bakanlığın bu meseleyi 'çok fazla gürültü' çıkartmayacak bir düzeye indirgeyecek adımlar atması rica edildi.
'JOHN KERRY'NİN BASIN AÇIKLAMALARINI ETKİLEMESİN'
Beyaz Saray'ın iletişim sorumlusu Jennifer Palmieri'nin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jennifer Psaki'ye geçen sene yolladığı mesajda Dışişleri bakanı John Kerry'nin medya açıklamaları esnasında e-postalarla ilgili can sıkıcı yanıtlar vermek zorunda kalmaması için konunun 'halledilmesi' rica ediliyor. Psaki ise cevap olarak 'CBS'in ataklarını boşa çıkarmamız iyi olur' ifadelerini kullandı. Başka bir mesajlaşmada ise john Kerry'nin e-posta skandalına dair konuşmak zorunda kalmaması için pazar sabah yayınlanan televizyon programlarına çıkıp çıkmaması tartışılmış.
'BEYAZ SARAY VE BAKANLIĞIN ORTAK HAREKET ETMESİ NORMAL'
Konuyla ilgili açıklamada bulunan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü John Kirby, medya ile ilişkiler söz konusu olduğunda bakanlık ile Beyaz Saray'ın temas halinde olmalarının genel bir uygulama olduğunu söyledi. Bağımsız müdafilik kuruluşu olan Issue One'ın seçim kampanyalarının finansman sistemleri ile iligili uzman üyelerinden Meredith McGehee de belirli politik faaliyetler söz konusu olduğunda Beyaz Saray'ın diğer kurumlarla istişare halinde olmasının yasal olduğunu belirtti.