Baluken, 15 Temmuz'daki FETÖ'nün darbe girişiminden bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin bilinçli şekilde darbe kalkışmasıyla ilgili mücadele sürecini örtmeye çalıştığını belirtti.
Darbeyle mücadele adıyla yürütülen sürecin demokrasiyle mücadele sürecine dönüştüğünü savunan Baluken, "Darbenin siyasi ayağıyla ilgili AKP grubu nasıl bir soruşturma süreci, idari soruşturma yürütüyor? Siyasi boyutla ilgili hangi adli soruşturmalar yürütülüyor şeklindeki sözlü ya da yazılı sorularımıza yanıt almış değiliz. Darbenin siyasi ayağıyla ilgili sorulara konu gelince AKP grubu adeta süt dökmüş kediye dönüyor" dedi.
‘AKP DARBE KOMİSYONUNU AKLAMA KOMİSYONUNA ÇEVİRECEK PRATİK ORTAYA KOYDU'
HDP'li Baluken, AK Parti'nin, komisyonunun çalışmasını engellediğini iddia ederek, "AKP grubu, Erdoğan'ın talimatıyla darbe komisyonunu aklama komisyonuna çevirecek pratik ortaya koydu. Başkanı, başkan yardımcısı, sözcüsü, katibi AKP'li. Böyle bir komisyondan ne çıkacak?" dedi.
Baluken, Komisyon başkanlığına seçilen AK Parti Burdur Milletvekili Reşat Petek'in, Fethullah Gülen'den bahsederken, "Fethullah Gülen yüce hocaefendi" dediğini, komisyon üyesi AK Parti İzmir Milletvekili Hüseyin Kocabıyık'ın da Fethullah Gülen'i ‘son bin yılın en büyük Türk adamı, Türk rönesansını gerçekleştiren kişi' olarak tanımladığını anlattı.
Kanun hükmünde kararnameleri ve olağanüstü hal uygulamasının uzatılmasını eleştiren Baluken, şöyle devam etti:
"Meclis'in, Saray muhtarları kadar dikkate alınmadığı, iradesinin hiçe sayıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Buna karşı bütün siyasi parti gruplarının net bir tavır ortaya koyması lazım. Aylar sonra OHAL ilanıyla devreye konan hukuk dışı, yasa dışı KHK'lar Meclis'e getiriliyor. İçtüzüğü, Anayasayı açık şekilde ihlal var.
Kendilerini 28 Şubatçılar ile Kenan Evren'lerle kıyaslaması gerekenler utanmadan 'Fransa'da, ABD'de OHAL ilan ediliyor' diyerek Türkiye'nin 81 vilayetinde de OHAL ilan edilmesi gerekir gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Dünyadaki hiçbir OHAL uygulamasıyla kıyaslanmayacak bir faşizm ile karşı karşıyayız. KHK'larla parlamentonun devre dışı olması bir siyasi krizdir."
İdris Baluken, bir gazetecinin "Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, öğretmen adaylarına mülakatlarda sorulduğu iddia edilen 'reis denince kim aklınıza geliyor?' sorusuna ilişkin iddiaları, 'Aday bu soruya cevap olarak; Turgut Reis der, Piri Reis der veya başka bir reis der…' şeklinde yanıtladığı değerlendirmeniz nasıl olur?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"Milli Eğitim Bakanı sorularla ilgili bu kadar gayri ciddi tutum ortaya koyduysa derhal istifa etmelidir. Reis deyince benim aklıma da Temel Reis geliyor. Ama Temel Reis cevabı, AKP iktidarı tarafından öğretmen olamamanın gerekçesi olarak kullanılıyor. O soruya verilecek tek bir cevapla öğretmen olabilirsiniz mesajı Türkiye halklarına dayatılmak isteniyor. Onun dışında 'reis' deyince aklınıza başka biri geliyorsa Türkiye'de bundan sonra öğretmenlik yapamaz anlamına geliyor."