Sputnik'e konuşan Morozov şu ifadeleri kullandı: "Şimdi her şey ortaya çıkıyor. ABD başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'daki terör örgütlerinin imha edilmesini istemiyor. Rusya ile yapılan anlaşmalar ihlal ediliyor. ABD savaş uçakları koalisyon ortaklarıyla Suriye ordusunu yaklaşık bir saat bombaladı. ABD böylece bu adımıyla Moskova ile güvenini de ortadan kaldırdı. Washington bu saldırısıyla, terörist çetelerin atak yapmasına yardımcı oldu, onlara koşul sağladı. ABD, Suriye'de arzu ettiği gelişmelerden yana, kafasından geçen senaryonun uygulamasını istiyor. ABD Ortadoğu'da nüfuz gücünü kullanmak amacıyla bölgede terör örgütlerinin var olmasını istiyor. Bölgeyi istikrarsızlaştırmak için tabii. Bu planlar bağlamında bu terör örgütlerinin sadece Ortadoğu'da değil, dünyanın başka yerlerinde de ateş yakması gerekiyor. Washington, Ortadoğu'dan Avrupa'ya giden göçmenler üzerinden de siyaset yürütmek hevesinde. ABD, böylece Avrupa'ya yönelik etki aracını kullanmaya çalışıyor."
‘RUSYA TERÖRLE NASIL MÜCADELE EDİLİR GÖSTERDİ'
Morozov açıklamalarına şöyle devam etti: "Şunu da unutmamak gerekir: Ortadoğu'daki terör çeteleri Orta Asya'ya sızabilir. Yine amaç bölgeyi istikrarsızlaştırmak. Fakat Rusya olarak buna fırsat vermeyeceğiz. Biz şunu söylüyoruz: Uluslararası terörle mücadele için açık olmalıyız. Fakat ne yazık ki ABD'nin başka planları var. Suriye'de bunları açık şekilde görüyoruz. Bu bağlamda Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın ordusunu desteklemeye devam edeceğiz. Suriye'nin tek yasal Devlet Başkanı Esad. Ayrıca Suriye'de yaklaşık 7 bin Rusya vatandaşı terör örgütlerinde faaliyet gösteriyor. Rusya Suriye'de uluslararası anlamda terörle mücadelesine devam edecek. Rusya bu mücadelenin nasıl yapıldığını da 1 yıldır kanıtlamaya devam ediyor. Suriye halkı da bunu görüyor ve bize güveniyor, inanıyor. Sadece Suriye değil, birçok Avrupa halkı da bizim mücadelemizi destekliyor. Çünkü göçmenler konusu ve terör saldırıları Avrupa için ciddi bir sorun ve tehlike olmaya başladı. Moskova'nın amacı, Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunması."