'BİRÇOK ÜLKENİN GELECEĞİ KURTARILDI'
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Ak Parti Serik İlçe Teşkilatı'nın Siyaset Akademisi'nde ilk dersi verdi. Serik Belediyesi'ne ait toplantı salonundaki Siyaset Akademisi'nde konuşan Bakan Fikri Işık, 15 Temmuz darbe girişiminde teşkilatların ortaya koyduğu fedakarlık nedeniyle teşekkür etti. Darbe sırasında teşkilatların halkla bütünleşmesiyle ülkenin geleceğini kurtardığını belirten Bakan Işık, "Sadece bu ülkenin değil, birçok ülkenin geleceği kurtarıldı. 15 Temmuz aslında sadece Türkiye'nin bu ihanet şebekesinden kurtuluşu değil, pek çok ülkenin de bu ihanet şebekesinin farkına vardığı gün oldu" dedi.
Işık, Siyaset Akademisi'nin ardından Antalya Valiliği'ni ziyaret etti. Vali Münir Karaloğlu tarafından karşılanan Bakan Işık'ın ziyaretine Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve AK Parti İl Başkanı Rıza Sümer de eşlik etti. Valilikte anı defterini imzalayan Bakan Işık, Fırat Kalkanı operasyonu ile Musul ve Rakka'ya yönelik operasyon planları hakkında açıklamalarda bulundu.
Işık, operasyon ihtimaline ilişkin yaptığı yazılı açıklamasında "Olası Musul operasyonunda oluşacak yaklaşık 1 milyonluk göç dalgasını müttefiklerimiz çok iyi hesaplasın. Göç dalgası Irak toprakları içinde karşılanmalı, aksi halde Türkiye'ye büyük bir yük getirir, bu Avrupa'yı da etkiler" dedi.
'IŞİD'İ TEMİZLERKEN BAŞKA BİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜ KULLANMAK HİÇBİR ŞEKİLDE AHLAKİ DEĞİLDİR'
Önlerinde Rakka ve Musul olmak üzere iki önemli operasyon olduğunu belirten Bakan Işık, "DAEŞ karşıtı koalisyonun hazırlandığı iki harekat. Burada Türkiye olarak bizim duruşumuz başından beri belli, evet biz Türkiye olarak DAEŞ'e karşıyız. DAEŞ'in en fazla hedef aldığı ülkelerin başında da Türkiye geliyor. Şu anda en fazla can kaybı olan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Dolayısıyla DAEŞ'in tamamen sökülüp atılması, Türkiye'nin en önemli önceliklerinden biridir. Zaten Fırat Kalkanı harekatının temel amaçlarından biri de budur. Fakat bunu yaparken bir başka terör örgütünü kullanmak hiçbir şekilde ahlaki değildir. ABD ve tüm müttefiklere söylediğimiz, ‘bir belayı def ederken daha büyük bir belayı başınıza sarmayın. PYD-PKK terör örgütünü DAEŞ'i temizlemek için kullanmak daha büyük bir belanın fitilini ateşlemektir. Bu noktada net duruyoruz" diye konuştu.
'ABD BAŞTAN BU GÜCÜ ILIMLI MUHALEFETE VERSEYDİ, BUGÜN IŞİDİ ÇOK DAHA KOLAYLIKLA BÖLGEDEN SÖKMÜŞ ATMIŞ OLURDUK'
"Fırat Kalkanı operasyonunda Özgür Suriye Ordusu'na, ılımlı muhalefete az bir güç verildi ve hemen ciddi başarılar elde edildi" diyen Işık, "Amerikalılara söylüyoruz, baştan bu gücü ılımlı muhalefete verseydiniz, bugün belki DAEŞ'i çok daha kolaylıkla bu bölgeden sökmüş atmış olurduk" sözleriyle devam etti.
Milli Savunma Bakanlığı'nın yeniden yapılandırılacağını dile getiren Bakan Işık, Genelkurmay Başkanlığı'yla ilişkilerin yeniden düzenlendiğini söyledi. 15 Temmuz öncesinde bakanlığın idari kadrosunda görev yapan 3- 5 sivil olduğunu ifade eden Fikri Işık, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bakan, bakan yardımcısı ve basın müşaviri bile sivil değildi. İdari kadroda hiç sivil yoktu. Böyle bir savunma bakanlığı olur mu? Ama hiç askerin olmadığı bir Savunma Bakanlığı da, hiç sivilin olmadığı bir Savunma Bakanlığı kadar yanlış. Şimdi askerin ve sivilin birlikte çalıştığı, kararları birlikte olgunlaştırdığı, siyasi iradeye konuları birlikte sunduğu, hem asker, hem sivil bakışının birlikte örtüştürüldüğü ve kararların siyasi karar haline gelme sürecinde istişarenin en güçlü olduğu mekanizmayı oluşturuyoruz. Amerika'yı tekrar keşfetmeye gerek yok, bunlar yıllar önce dünyanın yaptığı işler ve şimdi bakanlığımızı yeniden yapılandırıyoruz. Biz bu düzenlemeleri yaptıktan sonra efendim orduda emir komuta zincir bozulacakmış. Fırat Kalkanı harekatında hiç emir komuta birliği bozuldu mu? Tamamen Genelkurmay Başkanımızın komutasında kara ve özel kuvvetler emir komuta zinciri içerisinde harekatı yürütüyor. Aslında daha söyledikleri mürekkep kurumadan ortaya çıktı." Bakan Işık, açıklamalarının devamında şöyle konuştu:
- "Hepimiz ilk anda çok şaşırdık, şok olduk. Yapmadıkları hainlik kalmadı. Ve bunu maalesef başını asker elbisesi giymiş, bir grup yaptı. Yani FETÖ mensupları yaptı. Bunları TSK'dan temizledik, temizlemeye devam ediyoruz. Ama bunları devletimizin bütün kurumlarından temizlemek de hepimizin görevidir. Kurunun yanında yaşın yanmamasına dikkat edeceğiz. Adaletli olmaya devam edeceğiz. Ama hiç kimsenin de bu işi sulandırmasına müsaade etmeyeceğiz. Sanki basit bir olay olmuş da, biz bu olayı abartıyormuşuz, büyütüyormuş gibi bir imaj oluşturmaya çalışanlara da özellikle dikkat edeceğiz.
'EMİR VEREN ‘BEN DE MAĞDURUM' DİYOR'
- Elbette bir mağduriyet varsa, bunun üzerine gideriz, zaten gerekli mekanizmaları da kurduk. Ama bir geniş mağduriyetler imajı oluşturarak, sanki herkes mağdurmuş, adam darbede görev almış, emir vermiş, ‘bende mağdurum' diyor. Peki kim yaptı bu darbeyi, cinler mi yaptı? Bunlar biliyorsunuz, rüyaya falan çok inanıyorlar. Ama bu mücadele, devletimizin beka mücadelesidir. Hak ve adalet içinde kalarak bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeliyiz.
'TSK, 15 TEMMUZ ÖNCESİNDEN DAHA GÜÇLÜ'
- Hainler ordudan temizlendikten hemen sonra TSK'nın son dönemlerin en kapsamlı harekatlarından biri Fırat Kalkanı harekatına başladığını belirten Işık, "TSK bugün 15 Temmuz hain darbe girişimi öncesine göre çok daha güçlüdür. Çünkü içinde komutanından değil de, abisinden veya okyanus ötesinden emir alan general, amiral kalmadı. Artık tamamen komutanından emir alan subaylar, general ve amirallerimiz var. Onun için bugün daha güçlüyüz.
- (TSK'da yapılan yapısal değişiklikler) Bu, birilerini rahatsız etmiş gözüküyor. Birileri son dönemde yaptığımız yapısal değişiklikleri TSK'ya karşı yapılmış bir operasyon gibi sunmanın gayreti içerisinde. Bizim attığımız her adım TSK'nın hareket kabiliyetini, caydırıcı gücünü ve vatanı savunma yeteneğini artırmaya yöneliktir. Bunun dışında hiçbir düşüncemiz olmaz, olamaz. Şimdi diyoruz ki, ‘Arkadaş sen harekat, askerin eğitimine, askeri istihbarata, muhabereye, vatan savunması için kendi yeteneğini, gücünü artırmaya odaklan. Gerisini siviller olarak biz yapalım.
'ORDU VATANI SAVUNMAK İÇİN LAZIM, DARBE YAPMAK İÇİN DEĞİL'
- Bu düzenlemelerin birkaç tane temel amacı olduğunu belirten Bakan Işık, "Bunlardan biri, dünyanın her yerinde asker üzerinde denetim mekanizmaları vardır. Çünkü eline silah verdiğinizi denetlemek zorundasınız. Şu anlayışa karşıyız, ‘Efendim bu FETÖ çok kötü, Allah onun belasını versin bunların, ama ordunun darbe yapma gücünü elinden almayın.' Buna da karşıyız. Bizim ordumuz, bize vatanımızı savunmak için lazım, darbe yapmak için değil. Bunu söylerken hiçbir subay, astsubayımızı izam etmiyorum. Çünkü bu mekanizmaları değiştirmezsek bugün FETÖ bu işe yeltendi, yarın ÇETÖ, METÖ alfabede kaç tane harf varsa o kadar kişi bu işe yeltenebilir.
'HİÇBİR CUNTA YAPILANMASINA ASLA MÜSAADE EDİLMEYECEK'
- Bizim üzerimize düşen bir taraftan TSK'yı güçlendirirken, diğer taraftan TSK içinde adı ve amacı ne olursa olsun, aktörleri kim olursa olsun, bir daha darbe üreten mekanizmalar oluşturmamak. Şimdi birileri FETÖ ile mücadelemizi alkışlarken, bir daha darbe üreten mekanizmalar oluşmasın diye yaptığımız çalışmaları eleştiriyor, değersizleştirmeye çalışıyorlar. Hayır, biz ne yaptığımızı biliyoruz. Türk ordusu demokratik değerlere, demokrasiye, milli iradeye bağlı şekilde yoluna devam edecek. Bir daha bu ordunun içinde hiçbir cunta yapılanmasına asla müsaade edilmeyecek. Bütün mekanizmalarımızı buna göre kurguluyoruz.
'ANKARA VE İSTANBUL'DA TANK KALMADI'
- Bugün son tanklarımızı da sevk ettik ve başkent Ankara'da, İstanbul'da tank, zırhlı araç bırakmadık.Ne işi var İstanbul'un merkezinde, ne işi var Ankara'nın merkezinde tank ve birliklerinin? Eğer düşman saldıracaksa, ben o tank birliğini düşmanı engelleyecek şekilde konuşlandırmam lazım, değil mi? Zaten iş işten geçer. Dolayısıyla şimdi yeni bir anlayışla bunu yapıyoruz."