BBC Türkçe'nin haberini göre, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu ile çok sayıda gazetecinin de katıldığı basın toplantısında kapatılan televizyonlardan İMC TV Genel Yayın Koordinatörü Eyüp Burç, kapatma kararları ile demokratik güçlerin sesinin kısılmasının hedeflendiğini, Kürtlere yıllar içinde verilmiş hakların geri alındığını söyledi.
Hayatın Sesi TV Program Koordinatörü Arif Koşar ise 15 Temmuz darbe girişimi başarılı olmuşçasına demokratik olmayan uygulamalarla karşı karşıya bırakıldıklarını kaydetti.
Özgür Radyo çalışanı Sinan Gerçek, 1995 yılında kurulan ve 5 defa kapatılmış olan radyolarının tekrar kapatılması karşısında, dinleyicilerinin de dahil olduğu sivil itaatsizlik eylemi planladıklarını belirtti. "Dinleyiciler tek sesli bir ülke istemiyorsa radyolarına sahip çıkmalı" diyerek çağrıda bulundu.
TV 10 Genel Yayın Koordinatörü Veli Büyükşahin de, televizyonlarının kapatılması ile Alevi toplumunun sesinin kesilmek istendiğini belirterek, "Bununla bize biçilen gömleğin içine girmemiz isteniyor. Antidemokratik bir kurum olan RTÜK şu an kendini bypass etmiş durumda" diye konuştu.
'RTÜK'Ü ARAYIN' ÇAĞRISI
DİSK'e bağlı Basın-İş Sendikası Genel Başkanı Faruk Eren, gazeteciler üzerindeki baskıların tahammül edilemez boyutlara vardığını kaydederek, kapatılma kararının geri çekilmesi gerektiğini ifade etti.
TGS Başkanı Uğur Güç, AK Parti hükümetinin otoriterleşmeyi seçtiğini söyleyerek, kapatılan televizyon ve radyolarda çalışan 800 kadar kişinin işsiz kalacağına dikkat çekerek, bu durumda, Türkiye genelinde gazete, radyo, televizyon, ajans ve internet sitelerine yönelik kapatmalarla işsiz kalan gazeteci sayısının 3 bine yaklaşacağını söyledi.
Güç, Bakanlar Kurulu'na kapatma kararlarının geri alınması çağrısı yaptı, halkın da haber alma hakkına sahip çıkarak Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'nu (RTÜK) arayıp kapatmaları protesto etmesini istedi.
TGC Başkanı Turgay Olcayto ise, cemiyet olarak ilk günden beri yaşanan baskı ortamına karşı olduklarını söyleyerek, "Radyo ve televizyonların derhal açılması en büyük temennimiz. Türkiye tek sesli ülke olma imajından kurtulmalı. Gazetecilik hiçbir yerde suç değildir" dedi.
Çeşitli meslek kuruluşlarının ve gazetecilik platformunun verdiği haber ve listelere göre, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana 150'den fazla gazete, radyo, televizyon, internet sitesi kapatıldı, ya da erişime engellendi.
Ekim ayı başı itibarı ile en az 92 gazetecinin cezaevinde olduğu, 3 bine yakın gazetecinin işsiz kaldığı ve 600'ü aşkın gazetecinin sarı basın kartlarının iptal edildiği biliniyor.
Meslek örgütlerinin basın toplantısıyla birlikte sosyal medyada 'TVmeRadyomaDokunma' etiketi ile gösterilen tepkiler Türkiye'de en çok konuşulan konu listesinin başına çıktı ve saatlerde orada kaldı.